Japon kültüründeki Fuji Dağı, Tapınak Dağı’ndaki Kaya Kubbesi , İslamiyet’teki Mekke ve Siyah Tepeler’deki Sioux’un ortak noktası var mı?
Bunların hepsi, dünya ve gökyüzünün birbirine bağlı olduğu dünyanın algılanmış merkezi olan mundi axisinde bir inanca örnektir. Bu kavram, ‘dünya ağacı’, ‘dünya direği’ ve ‘kozmik axis’ gibi diğer isimlerle de bilinir.
Antik çağlardan beri, birçok kültür,kendi vatanlarını dünyanın merkezi olarak görmüştür.Bu inancı göstermek için en iyi örnek Çin medeniyetidir. Çin dili, Çin kelimesini tam anlamıyla ‘Orta Krallık’ olarak tercüme eder. Benzer şekilde, eski Mısırlılar, topraklarını sınırların ötesinde topraklarda hüküm süren Emir tarafından yönetilen dünyanın merkezi olarak görüyorlardı.
 
 

Cennet ve Dünya’nın Buluştuğu Yer
Dünyanın merkezinde bulunan bu bölge içinde, Cennet ve Dünyanın bağlı olduğuna inanılan belirli bir nokta var. Aynı zamanda axis mundisi olarak da bilinen bu nokta, sembolik olarak gökyüzüne yükselmesi nedeniyle genellikle dağ gibi yükselmiş bir yere atfedilmiştir. Örneğin Çin medeniyeti söz konusu olduğunda mundi axisi, Taoizm’de “dünyanın ortasında dağ” olarak görülen mitolojik Kunlun Dağı olduğuna inanılıyor.
 
 

Başka bir örnek olarak, Hinduizmde, Hindistan’da Meru Dağı ve Tibet’te bulunan Mount Kailash, cennet ve yer arasındaki algılanan yakınlık nedeniyle axis mundisi olarak kabul edilir. Birden çok merkezin varlığı bir çelişki olarak düşünülmemektedir. Örneğin antik Yunanlılar, dünyanın denizaltının (‘omphalos’ olarak bilinirler), özellikle de Delphi’de olmak üzere birçok yerde var olduğu inancına sahiplerdi. Buna ek olarak, aynı zamanda tanrılarının konut yeri olarak Olympos Dağı’nın yanı sıra, kozmik bir dünya ağacına da inandılar.


Mesafeyi Azaltmak İçin Yollar Oluşturma

Bazı kültürlerde, mundi axisi, doğal özellikler tarafından değil, insan yapımı mudiler tarafından temsil edilir. Örneğin, eski Babiller ve Sümerler, yapay dağlar olarak hizmet ettiği söylenen “zigguratlar” olarak bilinen kademeli piramitler inşa ettiler. Bazı durumlarda, axis mundi, doğal bir özellik olsa da, insan yapımı bir mundi olarak temsil edilebilir. Örneğin Kamboçya’daki ünlü Angkor Wat, Khmers tarafından Meru Dağı’nı sembolize etmek için tasarlandı. Bu durumda bu kutsal dağın stupaların (normalde Buda’nın kalıntılarını veya diğer Budist azizleri barındıracak biçimde inşa edilmiş höyüğe benzeyen bir yapı) tasarımına yansıması da söylenir.
 
 

Mundi axisi başka biçimlerde de olabilir. Örneğin, Norveç kozmolojisinde Yggdrasil adında büyük bir kül ağacı ile birbirine bağlı dokuz farklı dünya vardır. Mundi axisi de daha soyut formları alabilir. Şamanistik inancın bir örneği olarak axis mundisi şamanın zaman ve mekan boyunca seyahat etmesini sağlayan bir tür yol olarak algılanır. Bu yolculuk şekli bir şamanın iyileşmesine, diğer alanlardan bilgelik kazanmasına ve ruh parçalarını almasına olanak tanır.
 
 

Son olarak, bazı inanç sistemlerinde, cennet ve yer arasında konumlanmış olduğumuz gibi, insanlar olarak biz axis mundisi olarak algılanıyoruz. Hinduizm ve Budizm’deki çakra sistemine göre, insan vücudu cennet ve yer arasındaki kutup veya direk olarak kabul edilir. Vücudun bir tapınak olduğu düşünülmekte ve insanların, dünyevi varlıklarını meditasyon ve dua ile aşabilecekleri düşünülmektedir. İnsan vücudunun bir axis mundi olarak düşüncesi, Leonardo da Vinci’nin Vitruvian Adamında olduğu kadar Yoga ve Tai Chi uygulamalarında da görülebilir.