Baltık deniz yüzeyinin 80 metre altında keşfedilen cismi incelemek için , keşfi yapan hazine avcılarının özel bir denizaltıyla oraya ineceğini belirtmiştik.Herkes merakla bekliyordu. Bakın ne oldu: Şu an için araştırma grubunun o bölgeye gitmesine izin verilmiyor. Nedenmi? Çünkü batığın bulunduğu bölgede Amerikan ve Rusya ordu güçleri ortak tatbikata başladılar. Grubun başkanı Dennis Åsberg şöyle diyor: “Şu anda bölgede Amerika ve Rusya ortak bir tatbikat yapmaya başladı.Merak etmekten kendimi alamıyorum. Peki neden şimdi? ”

Bende diyorumki; eğer ortada bu ikilinin araya girmesine sebep olacak kadar önemli bir buluntu varsa,umarım yine olay örtpas edilmez.Ancak 400 metre büyüklüğündeki bu buluntunun örtpas edilmesi o kadarda kolay olmayabilir.Hadi bakalım kolay gelsin.Biraz bilgilendirme yapayım: Buluntunun yer aldığı bölge orayı bulanlar tarafından gizli tutuluyor. Ancak askeri yetkililere bilgi vermek durumundalar bu konumda.Bölge uluslararası sularda bulunmaktadır.Bu demek oluyorki, batığı bulan hak iddia edebilir. bu durumda askeri yetkililerin bu lokmayı sivillere yedireceğini düşünmek aptallık olur. Tatbikat uzatılır veya bölge güvenlik altında tutulursa anlamı açık.Önemli bir buluntu askeri yetkililerin kontrolünde demektir. Eğer, kısa bir süre sonra, ekibe buyrun araştırmanızı devam ettirin derlerse, bu seferde bir ufo veya uso beklentisi içinde olunmaması gerekir. Bölgeye giriş ve araştırma izni verildikten sonra, araştırmacıların açıklamaları çok önem arzediyor. Kıvırtmaca cevaplar ve açıklamalar gelmeye başlarsa, bu seferde bu açıklamalara zorlandıkları ihtimali ortaya çıkar. Bu yüzden olay bir çok kişi tarafından dikkatle analiz edilmeli. Bakalım ilerleyen günlerde ne gibi gelişmeler olacak.
07/06/2012
Dün öğleden sonra dalgıçlar Baltık denizindeki cisme dalış gerçekleştirdiler.Dalgıçların anlattığına göre, deniz dibinde gerçektende görülmesi gereken çok ilginç ve normal olmayan bir şey gizleniyor.Fotoğraflar çekildi,filmler kaydedildi.Görüntüler yayınladığı zaman bizde burada yayınlayacağız.Araştırma işi devam ediyor.Şu an için daha fazla detay verilmedi.
15/06/2012
GELİŞMELERİN HABERLERDEKİ ANLATIMI,
Hazine avcıları (Ocean X team) Baltık denizinde dibinde daha önce rastlanılmamış, daire şekilli esrarengiz bir cisim keşfettiler.
Hazine avcıları deniz yatağında anormal olan bir şey bulduklarını teyit ettiler.
Stockholm, İsveç , 15 Haziran 2012
544705_10150792276729932_636664931_9271241_31765530_n
BalticPeterLundbergDennisAsberg
Peter Lindberg ve Dennis Asberg yaşadıkları Stockholm’da Sweden Ocean Explorer (İsveç Okyanus Araştırmaları) kuruluşunun ortak sahipleridir.
Ocean X grubu Baltık denizinin dibinde daha önce karşılaşmadıkları ve tecrübe edinmedikleri daire şekilli cisme dalış gerçekleştirdi.Önce bunun bir taş yada kaya çıkıntıları olduğunu düşündüler. Ancak daha fazla gözlem yaptıkları zaman bunun deniz yatağından 3-4 metre yukarı yükselen yuvarlak ve pürüzlü kenarlı dev bir mantara benzediğini gördüler. Cismin tepesinde oval şekilli bir delik gördüler.Cismin en üzerinde ayrıca, daire şekilli taş oluşumları tespit ettiler. Bunlar içinde ateş yakılan taş dairelere benziyordu.Taşlar isle kaplanmış gibiydiler.
 
Baltic-Anomaly-Rocks-Coverup
Soldaki radar görüntüsüyle sağdaki resim aynı cisme ait değildir. Çoğu kişi birbirine benzemediğinden yakınır. sağdaki resimde büyük cismin üzerinde bulunan daire şeklinde sıralanmış taşlardan oluşan görüntüyü göstermektedir.
baltic-anomaly-4“20 yıllık dalış kariyerim (6000 dalış)  boyunca buna benzer herhangi bir şey görmedim.Normalde taşlar yanmaz.Gördüğüm şeyleri açıklayamıyorum. Oraya, aşağıya sorularımıza cevap bulmak için indik.Ancak suyun üzerine sorularımız artmış olarak geri döndük.”  diye anlatıyor grubun dalgıçlarından Stefan Hogeborn.
Cisme giden yol sanki  üzeri düzlenmiş beton bir piste benziyor ve bu yolun sonundada bu cisim bulunuyor.
“Önce bunun sadece kaya olduğunu düşündük, ancak bu başka bir şey.Volkanik hareketliliğin rapor edilmediği çok uzun zamandan sonra ,böyle bir oluşum yada şey bulmak dahada şaşırtıcı. (ilginç cümle şimdi geliyor) Mesleğin erbabı olmadığımız için, doğanın böyle bir şeyi nasıl oluşturabildiği hakkında ne söylesek yalan olur.Ancak, bu olay profosyonel dalgıçlık hayatımda tecrübe edindiğim en ilginç olaydır.” diye düşüncelerini anlatıyor grubun kurucularından Peter Lindberg.
Şu sıralar bilim insanları cisimden alınan örnekleri inceleyip analiz yapmakla meşguller. Araştırma gemisindede sonar görüntüleri analiz edilmekte.
Evet, şu ana kadar gelen açıklamalar böyle. Kendi düşüncemide katmak istedim haberin sonuna. Bir çok kişi ufo daha doğrusu suda olduğu için ufo beklentsi içindeydi. Ancak bu adamlar taşlardan falan bahsediyorlar. Bu bir çok kişi için hayal kırıklığı.Benim dikkatimi çeken noktalar şunlar:
1-    Buluntunun olduğu yeride içine alan bir askeri tatbikat yapıldı Amerikalılar ve Ruslar arasında.Bu sırada grunun dalışına tabiki izin verilmedi. Daha sonra tatbikat bitince, buyrun dalın dediler. Eğer orada gerçekten anormal bir buluntunun yada bir aracın farkına varılmışssa, tatbikat en uygun seçenek ve örtpastı bu delilleri götürmek ve orayı temizlemek için.
2-    Bu grup sanırım yüzlerce fotoğraf ve uzun uzun video çekimleri yapmış olmalı. Yayınlanan görüntüler 30 saniyeyi geçmiyor.
3-   Bu cisim bir zamanlar suya gömülmüş olan bir yapının yada şehrin bir parçası olabilir mi?
4-    Gizli güçlerin olayı örtpas edecek kadar zamanı ve imkanı buradada vardı ne yazıkki.
5-    Anlatımlarda devamlı taş kelimesi kullanılarak konunun özündeki gerçek saptırılmaya çalışılıyor olabilir. Böyleyse, birileri buna zorluyor demektir. Yada onlara bırakılan artıklar bunlar.
6-    Olaya yine askeri yetkililer karıştığı için, çoğu kişi bir şey bulunamasa bile, bunların ortalıktan kaldırıldığını düşünecek.Yani grup daldığında oradaki her neyse, götürülmüştü bile.
7-    Bu buluntunun  altı incelendiği taktirde başka bir şey bulunabilirmi acaba?
8-    Yada bunların hepsi bir kandırmacamı? Cesareti olan bunuda sorabilmeli ama değilmi?
Evet buraya kadarki gelişmeler böyle. Yeni gelişmeleri sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. Ben sizler için haberi tercüme ettim. Elçiye zeval olmazmış derler
 
21/06/2012
Keşfi yapan grubun bazı üyeleri bir televizyon programına telefonla katılıp önceki açıklamalarına ek olarak , bir kaç değişik ayrıntıyıda anlattılar.
Peter Lindberg: “ Ben biraz şüpheci bir insan olarak orada sadece taş oluşumlar bulacağımızı düşünüyordum.Ancak bu benim için çok farklı bir tecrübeye dönüştü.”
Bulunan cisim 60 metre çapındaydı ve denizin 80 metre altındaydı.Buluntudaki ayrıntılar senelerdir dalış gerçekleştiren bu ekibi şaşırtmıştı. Dalgıçlar daha öncede belirttiğimiz gibi bir delik keşfettiler. Bu delik cismin tepesinde olup nereye gittiği henüz belirlenemeyen 25 cm çapında bir delikti.
Daha önce resmini yayınladığımız daire şeklini oluşturan taş parçaları cismi göstermiyor. Daha önceden bahsettiğimiz ,cismin üzerindeki taşlardan oluşmuş daire şekillerini gösteriyor.Jeologlar bu dairelerin ne olabileceğini tartışıyorlar.
Stefan Hogeborn: “ Dalış bilgisayarı cismin olduğu yerin sıfırın altında 1 derece olduğunu gösteriyordu.Bu dalgıçlar için bayağı soğuk bir derecedir.Çünkü ekipman ve aletler üzerinde buz oluşumuna sebep olabiliyor.Suyun orada bu kadar soğuk olması pek normal değil.Ancak belkide suyun akıntısının bir sonucudur.
Bunun dışında, dalışlar sırasında ilgin şeylerde yaşandı. Cismi görüntülemek için gönderilen kameralı robot denizaltının kameraları , robot denizaltı cisme ulaştığında birden durdu. Kayıt yapılamıyordu. Sonra cisimden 200 metre uzağa gidildi. Kameralar tekrar çalışmaya başladı. Bu sefer kameralı robot tekrar cisme yönlendirildi. Ancak kameralar yine bozuldu. Bunun yanında gemi cismin olduğu yerde bulunduğu zaman gemideki uydu bağlantısıda dahil hiçbir elektrikli alet çalışmıyordu. Ne zamanki cisimden uzaklaşıyorlar, o zaman her şey tekrar normala dönüyordu diye ekliyor Stefan Hogeborn.Görüntü alınabildiğine göre , bu sorun sonradan bir şekilde yada kendiliğinden geçmiş olmalı.
Grup ilk dalışından sonra yüzde yüz kesinlikte normal olmayan bir şey bulduklarını anlamıştı. Bunun bir meteor,astroid,U boot (nazilerin ikinci dünya savaşı yıllarında kullandıkları denizaltılar) yada ufo olabilme ihtimali göz ardı edilmemeli. Yani bu şey mutlaka bir şey, bir cisim olmalı diye belirtiyor Dennis Asberg.
Grup, önümüzdeki 2 hafta içinde ikinci kez araştırma için kolları sıvadı.Bu araştırmada usta jeologlarda gruba eşlik edecekler.
Ocean X, batık çıkaran ve deniz altında define arayan bir şirket. Şirketin en büyük başarılarından biri, 1997 yılında Heidsieck&Co Monopole şampanya evinin ürettiği, 1907 “Gout Americain” şampanyasına ait 2,500 şişe taşıyan Jönköping batığını çıkarmaları. Rus İmparatorluk Donanması’na gönderilirken 1916 yılında batan hazineyi çıkaran Ocean X, şişeleri tanesi 13 bin dolardan satmıştı.
28/06/2012
Baltık buluntusundan yeni bir görüntü. Radar taramasında cismin üst kısmı böyle görünüyor.90 derece keskin açılı bir görüntü.Grubunda düşündüğü gibi bu cisim doğal olmaktan öte, yapılmış, inşa edilmiş izlenimi veriyor.Soru işaretleride artıyor bu arada. Resimdeki karanlık bölge sonar cihazının frekanlarının hiç bir yere çarpmadığı alanı göstermektedir.
BalticSeaBlueViewSonar90Degree
 
BalticSeaMAP
Baltık Denizi tatlı ve tuzlu suyun karışmasından oluşur. Fakat okyanus suyunun yüzde 35’i kadar tuz içerir. Baltık Denizinin suyu o kadar bulanıktırki, dalgıçlar bir kaç metre ötesini göremezler.Finlanda ve isveç arasındaki bölüm eski buz çağının erezyonlarıyla şekillenmiştir. Baltık Denizi yaklaşık 1600km uzunluğunda ve ortalama 193km genişliğinde, derinliği 55 metre ile en fazla 459 metre arasında değişen bir özellik gösterir..
 
BalticDisc1Rectangle2Arrow
Sol attaki kimliği tanımlanamayan cisim 60 metre çapında ve 80 metre derinliktedir. Buluntunun yeri İsveç’ten yaklaşık 60 deniz mili uzaklıktadır.19 Haziran 2011 tarihinde bulunmuştur.Bu onların batık gemi hazinesi arama çalışmalarının son günüydü ve geri dönüyorlardı. Sağ üstteki daha küçük tanımlanamayan cisimse büyükten yaklaşık 200 metre uzaklıktadır.
 
BalticSeaMeringueOvalJune2012
BalticDiscMeringueWhiteArrow
Üstteki küçük sonar görüntüsünde (2011), cismin üzerinde bir çıkıntı farkediliyor. Bu kısım beyaz okla işaretlenmiştir. Üstteki büyük  resimde ise Haziran 2012 tarihindeki dalışlarda bu yerin  çekilen fotoğrafını görmektesiniz.Cismin üzerinde yivler yani uzayıp giden oyuklar görmekteyiz. Bu tümsek yaklaşık 8 metre çapında ve en yüksek yeri 1 buçuk metre kadardır. Bir kubbeyi andırmaktadır. Soldaki resimde görülen beyaz ip gibi şey, dalgıçların geri dönüş yolunu bulmaları için çektikleri işaret kablosudur.
Bu arada buluntunun civarında bulunan siyah taşlardan örnekler alınarak, incelenmek üzere laboratuara gönderilmiştir. Bakalım sonuçlar ne diyecek.
Gelelim keşfin en ilginç anlarından birine. Dalgıçlara kamera çekimi için gönderilen ROV adı verilen bir tür su altı kamerası dibe yani dalgıçlara doğru ilerlerken görüntüye aşağıdaki ilginçlik yansıyor. 8-10 saniyeik görüntüye tesadüfen alınabilen bu delik, yeniden bulunamamıştır. Cismin tepesinde bulunan bu deliğin çapı 23cm kadardır. henüz dalgıçlar tarafından bulunup incelenmediği için , nereye açıldığı bilinmiyor. Aynı anda , dalgıçın kendi kamerası kırılıyor ve elde sadece kısacık görüntü kalıyor.Görüntüye göre bu delikten dışarıya su veya benzeri bir şey akıyor izlenimi doğuyor. Aşağıda bu kısacık kayıttan bir fotoğraf yer almaktadır.
BalticSeaHoleSonar
 
Cismin üzerinden ve civarından alınan örnekler normalden 20 katı daha fazla RADYASYON içermektedir. Ancak bu miktar insan için hayati tehlike taşımamaktadır. Sanırım Çernobil faciasından sonra oluşan kirlenmeyle ilgisi olabilir.
 
BİR SONRAKİ  ARAŞTIRMA DALIŞI
20  Haziran 2012 tarihinde yeni bir dalış planlanmıştı. Sanırım bu gelişmeleri hazırladığım tarihte (29/06/2012) yeni bulgulara ulaşılmış olmal ancak henüz bir açıklama yapılmadı. Peter ve onun İsveçli ekibi ,  bu keşfin devamı sırasında yeni aletler kullanarak (Blue View sonar ve Multi Beam sonar) (Mavi görüntü sonarı ve birden fazla noktayı aynı anda tarayabilen sonar) büyük cismin ve diğer küçük buluntunun 3D (3 boyutlu) görüntüsünü çıkarmaya çalışacaklar. Ve böylece Temmuzdaki diğer dalış için daha bilinçli olacaklar.
288273 385374244859418 992427231 o
Resmi büyük görmek için üzerine tıklayın.
Detaylar belirginleştikçe temsili grafik çizimlerindede değişmeler oluyor. Bakalım sonunda neye benzeyecek. Adam gibi bir fotoğrafını çekebileceklermi?
 
03/07/2012
Bugün fiziksel olarak bir gelişme yok. Ancak Peter Lindberg’in katıldığı radyo röportajlarını dinliyorum. Yeni bir bilgiye rastladığımda burada belirtiyorum. İşte bunlardan bir kaçı:
– Daire şeklindeki cisim , yaklaşık 8 metre yüksekliğindeki bir kaide üzerinde oturuyor. Bu cismin kalınlığı 3-4 metre arasında.
– Bazılarının düşüncesine göre, bu cisim ikinci dünya savaşından kalma bir sığınak,gizli bir üs,batık bir gemi yada gizli proje ürünü batmış bir denizaltı olabilir.  Ancak peter, bunun böyle olamayacağını söylüyor. Elde bilimsel veriler var. Konuyu biraz açayım isterseniz. Kaya analizlerinden sonra ortaya şu sonuç çıkıyor. Bu cisim bir doğa ürünü yada inşa edilmiş bir şey ise bu kesinlikle ” BUZ ÇAĞINDAN ÖNCE” oluşmuş yada yapılmış olmalı. Biraz daha açayım… Oradaki her neyse buz çağından önce yani en az 10 bin yıl önce oradaydı.Daha sonra buz çağı geliyor, cisim buzulların altında kalıyor. Yüzlerce binlerce yıl geçince, buzulların üstüde taşlar ,topraklar ve kayalarla kaplanıyor.Zamanla buzul çağı sona erip oradaki vede cismin üzerindeki buzlar eriyince, en üst tabakadaki kayalar ve toprak yavaşça cismin üzerine çöküyor.Ve daha sonra Buz çağı sonrası oluşan baltık denizinin altında,üzerinde bir kaya tabakasıyla yerinde kalıyor.
– Yani dışarıdan görünen sadece cismin üzerini örten kaya tabakası. Bu tabakanın altı incelendiğinde daha kesin cevaplar alınabilecektir. Sanırım buraya kadar herkes anladı. Gelelim başka noktaya…
– Cisme dalış gerçekleşmeden önce, grubun, bazı eski CIA çalışanlarıyla bağlantısı oluyor. İngiltere’deki bu kişiler burasının resimlerini çekip uzaktan (sanırım uydular falan…) inceleme yaptıklarını, Bu cisimde ” içinden dışarıya bir tür enerji akan delikler ” bulunduğunu belirtiyorlar. Dalış sonrası tesadüfende olsa bir delik keşfeden grup iyice heyecanlanıyor tabiki.
– Dalış öncesi ve sonrası, hiç bir gizli örgüt veya devlet kurumundan baskı görmediklerini ve engellenmediklerini belirtiyor Peter Lindberg.
-Cismin şu ana kadar yüzde 10’undan daha az bir yüzey bölümü keşfediliyor. Nedeni basit. Baltık denizinin o kısmında görüş mesafesi 2 metrenin altında. Ve dalgçların çok daha uzun zaman geçirmeleri gerekiyor o yerde. Buda gerek finansman gerekse teknik yetersizlikler sorununu beraberinde getiriyor. Oraya gerçekleştirilen her dalışın 1 günü 7000 avroya patlıyor adamlara. Geçici sponsordan sonra bir sonraki dalış için sponsor arıyorlar.
– Grup cismin UFO olduğunu iddia etmiyor. Ama doğal bir oluşum olduğunu söyleyebilmekte çok zor diyor. Ancak kesin söylediği bir şey var: “Ne olduğunu gerçekten bilmiyoruz. İçimden ve bulgulardan kaya parçası olduğunu söylemek gelmiyor. Bunun bu kadar ilginç bir hal alacağını tahmin etmemiştik” diye ekliyor Peter Lindberg.
-Cisme yaklaşıldığı sırada genelde kameraların bozulduğunu belirtiyor ekip. Yeni ekipmanlara ihtiyaçları var sanırım. En sinir bozucu kısmı ise, görüş mesafesi 2 metrenin altında olduğu için , dalgıçlar ancak önündekilerin görüntüsünü çekebiliyorlar. Buda genel görüntüyü vermiyor tabiki. Araştırmalarıda yavaşlatıyor. Bence en kısa sürede 3-4 metre derinliğinde bir delik açıp bu katman örneğini bir boru içerisinde yukarı çekmeleri ve ne olduğuna bakmalarıdır. Böylelikle kaya katmaının altında ne olduğunu söyleyebilirler. Eğer doğal bir oluşum ise ilgi azalacak. Buda sanırım dünyanın düzeni. Bakalım bu insanlar sizin duymak istediklerinizi söyleyebileceklermi… Gelişmeleri takip ediyoruz. Siz de bizi takip edin 😉
 

09/07/2012

9 Temmuz sabahı 2012 Ocean X ekibi, bütün hazırlıklarını tamamladıktan sonra esrarengiz cisme doğru yola çıktı. Her şey yolunda giderse 21 Temmuz günü geri dönecekler. Tabiki yeni bulgular ve detaylarla.

 13/07/2012

Ekip dün gece bazı teknik aksaklıklardan dolayı geri dönmek zorunda kaldı. Bu sorunların giderilmesi için uğraşıyorlar. Sorunlar halledilir halledilmez, tekrar yola çıkacaklar. Robotun kablosu hasar görmüş.Ve bazı kayıt cihazlarında arızalar meydana gelmiş.Bana kalırsa dijital fotoğraf makinaları yerine analog eski tip iyi makinalar kullanmalılar. Frekanslardan falan etkilenmez en azından. Daha öncede belirttiğimiz gibi , cisim elektronik aygıtlarda bozulmalara yol açıyor.
IMG 9046-300x200
IMG 9012-300x200
IMG 9038-300x200
Güncelleme: 13 temmuz 2012- Türkiye saatiyle 22:30 da arızaları giderip tekrar esrarengiz cisme doğru yola çıktılar.
 

20/07/2012

İçerisinde bir kaç yeni görüntününde bulunduğu video yayınlandı. Sanırım Ocean X grubuna eşlik eden ve finansman sağlayan televizyon kanalının bir videosu olabilir. Bu TV kanalı grupla başından beri beraber çalışıp, konuyla ilgili bir belgesel hazırlamaktadır.Daha önce keşfedilen delikle ilgili görüntüde 1 değil 2 delik göze çarpıyor.
2delik

22/07/2012
Sanırım Ocean X ekibi 3. araştırma dalışlarından geri dönmüşlerdir. Çünkü 21 temmuzda geri döneceklerini söylemişlerdi. Son araştırma bulguları hakkında henüz ayrıntılı bir bilgi yayınlanmadı ancak önemli bulgulardan biri paylaşıldı. Dalgıçlar her nekadar çok dalış yapsalarda en önemli görevi su altı robotu yapıyor. Çünkü o suyun altında çok daha uzun süre kalıp görsel bilgi topluyor. Bozulmadığı sürece daha ucuza geliyor araştırmalar. Şimdi gelelim en son yayınlanan görüntüye.
Su altı robotu cismin çevresinde dolaşırken bir yandanda kamerasına kayıtlar yapıp anında yukarıya yani araştırma gemisine görüntüleri göndermektedir. Ekipte ekrandan robotun kamerasına yansıyanları izlemekte ve incelemektedir. Yayınlanan görüntüde bir duvar göze çarpmaktadır. Doğal oluşum olmama ihtimali çok yüksek. Sanırım bu görüntüden sonra doğal oluşum ihtimalini göz ardı etmeye başlasak iyi olur.
baltik duvar
baltik duvar 1
Resim, robotun yukarıya gönderdiği haraketli video görüntülerinin monitörde izlenmesi esnasında çekilmiştir. Alltaki resme baktığımızda, duvarın kusursuz bir 90 derece açılı köşesini görmekteyiz. Yani insan eliyle yapılmış olma ihtimali çok yüksek. Resmin kalitesi ekrandan çekildiği içi çok iyi değil ancak şu an için yorum yapılabilecek kalitede. Sol tarafta gördüğümüz siyah şey, sualtı robotunun koludur. Ve sağ tarafta yerde yatay şekilde duran cisim ise bir şişedir. Evet yanlış okumadınız : “Bir Şişe” . Ekibin şaşırmasına sebep olan bu şişe üzerinde bile teoriler üremeye başladı. Şişe diyoruz çünkü ekip bunu bir şişe olarak algılamıştır. Kimisine göre burası Nazilerin 2. dünya savaşı sırasında düşman denizaltılarını izlemek ve radarlarını yada elektrikle çalışan bölümlerini bozmak üzere inşa edilmiş bir su altı izleme sığınağıdır. Ve bu şişe Nazilere ait olabilir. Ancak tabi eğer denizin dibinde bir yerdeyseniz, içtiğiniz şişeyi pencereyi açıp dışarı atamazsınız. Bu durumda yukarıdan geçen gemilerden denize atılmış bir şişe olabilir. Kimine göre Vikinglerin bir yapısı olabilir ve şişede onlara ait olabilir. Ama Vikinglerin su altında işi ne? Eğer bu bir yapıysa ve insan tarafından inşa edilmişse en az 10 – 15 bin yıllık olmalı. Ve bu yapının çevresinde ve yakınlarında bütün bir antik şehir olma olasılığı kendini gösterir. Bu bana Japonya ‘da denizin altında keşfedilen büyük piramitleri hatırlatmakta. Ancak sanırım o piramitler bu kadar derinde değildi ve kara parçasındanda o kadar uzakta değiller. Burası ise karadan yaklaşık 80 deniz mili uzaklıktadır. Bu arada keşfedilen delikten içeriye bir kamera gönderilip çekim yapılıp yapılmadığı bilinmiyor. Ekibin buldukları bu şişeyi gemiye çıkaracağından eminim. O zaman başka ayrıntılarda ortaya çıkacaktır bu şişeyle ilgili. Kara üzerinde yapılan arkeolojik kazıların yıllarca sürdüğünü hesaba katarsak, burasınında bir kaç ayda keşfedilebileceğini söylemek hata olur. Ancak neye veya kimlere ait olduğuna dair bir buluntuya rastlanır ve bizimle paylaşılırsa, komplo teorileri büyük ölçüde azalacaktır.
24/07/2012
Ocean X ekibi 21 temmuz 2012 tarihinde Ancylus adlı gemileriyle limana geri döndüler. Yapılan araştırmanın ardından cevaplanmaya ihtiyaç duyulan bir çok sorunun olduğunu belirtiyorlar.Yakında yani yeni finansman sağlayıcısı bulur bulmaz araştırmalara devam edeceklerini söylediler. Son araştırmalarında cisimler bazı parçalar aldılar. Bunları incelenmeleri için laboratuvara gönderdiler. Analiz sonuçları belli olur olmaz açıklayacaklar. Aslında ekip araştırmalarını daha uzun ve detaylı yapmak istiyor. Ancak para konusunda sıkıntıları var. Kendi ceplerinden ödemektense bir sponsor arıyorlar. Peki , dünyanın bunca ilgisini çeken bu olaya parasal yardımda bulunmak isteyen para babaları veya şirketler bulmak neden bu kadar zor? Bence bu sorulması gereken çok önemli bir soru. Mesela hükümetler, yüzmilyonlarca doları laboratuvardaki deneyler için harcarken neden bu duruma bu kadar kayıtsız kalıyorlar. Üstelik çok daha ucuza malolacak. En azından İsveç gibi zengin bir ülkenin hükümeti onlara yardımcı olabilmeli.Dıştan kaynak alamayınca (Sahtekarlık olabileceğini şimdilik bir yana koyarsak) adamlar kendi başlarına hiç bir şey yapamazlar. Yeni haberler gelince yayına devam sizin anlayacağınız…
27/07/2012
Peter Lindberg bir çizim yaparak, cismin kaide üzerinde nasıl durduğunu açıklamaya çalıştı. Görüntülere göre cisimle kaide arasındaki boşluk ilerilere kadar gidiyor. Sonu görünmüyor. Buda cismin ile üzerinde bulunduğu kaidenin birbirinden bağımsız 2 parça olduğunu akıllara getiriyor.
baltik-cizim1
17/08/2012
Denis Asberg yaptığı açıklamada, eğer herşey buna hava şartlarıda dahil yolunda giderse 1 hafta kadar sonra tekrar cisme dalışlar gerçekleştirmek için yola çıkacaklarını belirtti. Amaçlarının arasında, cismi incelemeye ve keşfetmeye devam etmek, analiz için daha çok parça toplamak (bu arada daha önce toplanan parçalarının analiz sonuçları henüz açıklanmadı. Neden bu kadar uzun sürdü??? ) , daha çok fotoğraf ve video kaydı yapılarak cismin kimliği hakkında daha net bilgilere ulaşmaya çalışmak, kameraya rastgele takılan delikleri aramak,bulduklarında ise içeriye kamera göndermek var. Ayrıca radar görüntüsündeki ikinci cismede bakmaya niyetlenmişler. Bu cisim ise şu ank buluntunun 200 metre uzağında bulunuyor. Bazıları bunun ilk cismin bir parçası yada onunla bağlantılı bir uzantısı olduğunu düşünüyor.
Şimdi buluntuyla ilgili bazı detayları tazeleyelim.
– Cisim çok çok eskiye benziyor. Ve şu ana kadar görülmemiş bir şekil olarak çıkıyor karşımıza. (Bulunduğu ortam itibariyle)
– Cisim yaklaşık 85-90 metre derinlikte, İsveç ve Finlandiya arasındaki uluslararası sularda bulunmaktadır.
– 60 metre çapındadır.
– 4 metre kalınlığında (yada yüksekliğinde)
– Kusursuz sayılabilecek dairesel bir şekli var.Kaya yapısı izlenimi versede, kaya oluşumu değil.
– Cisim yuvarlatılmış kenarlara sahip. Bu kenar boyunca birileri tarafından yapıldığı izlenimi veren oyuklar var. Ayrıca kubbe gibi çıkıntı sanki oraya yapıştırılmış gibi duruyor.
– Kaide 8 metre yüksekliğinde. Ve 56 metre geriden yükselmeye başlayarak bu yüksekliğe ulaşıyor.Cisim kaidenin bir tarafında 4 ile 6 metre arasında kaideden taşıyor.
– Cisim kaideyle yapışıkmış yada onun bir parçasıymış gibi durmuyor. Kaide yapı itibariyle granitmiş gibi duruyor. Ancak üzerindeki cismin yapısının daha farklı olduğu göze çarpıyor.
– Dalgıçların söylediğine göre, kameralara siyahımsı bir toz kameralara yapışıyormuş ara sıra.
– Sanki çok sıcakta erimiş bir taş görüntüsüde var. Cismin üzerindeki çatlaklar yer yer 3 cm kadar olabiliyor. Sanki mağma gibi bir şey çıkmış gibi oralardan. Eğer mağma buz çağından önce çıkmışsa , buz tarafından aşındırılması gerekiyordu. Ancak bu daha sanki dün olmuş izlenimi veriyor.
– Belki volkanik bir aktivite olabilir. Ancak jeologlara göre Baltık Denizinde tarih boyunca hiç bir volkanik hareketlilik olmamış. Ayrıca cisim volkanik oluşum olamayacak kadar kusursuz bir yuvarlak yapıya sahip ve 90 derecelik sert açılı kısımlara sahip . Bunu yukarudaki resimlerde görebilirsiniz.
– Bir çok 90 derecelik açılar, 1 buçuk metre derinliğinde koridorlar… Bunlar daha çok geçiş yerlerine yada dvarlara benziyorlar. 1 buçuk metre yüksekliğinde ve 3 metre genişliğinde bu koridorlar, cismin içinden kesilmişler sanki. Duvarlar düz ve pürüzsüz. Duvarlar taştan, tahminlere göre kum taşından.
– Cismin üzerinde yaklaşık 1 metre çapında 23-30 sert, siyah ve sanki yanmışlar izlenimi uyandıran taşlardan oluşmuş bir kaç dairesel oluşum bulunmaktadır. Her taş yaklaşık 10 cm çapındadır. Bu taşlar sanki siyah bir tozla yada isle kaplanmış gibiler. Bu taşlardan ikisi incelenmek üzere alınmış ve Stockholm üniversitesine gönderilmiştir.Bu taşlardan biri normalde o bölgede bulunan ancak yer kabuğunun altında bulunan bir taş cinsi diğeri ise normal orta atlantikte bulunan taşlardandır.
– Cismin üzerindeki kubbe yaklaşık 8 metre çapında ve 1 buçuk metre yüksekliğindedir. (En yüksek noktası) Kubbenin yüzeyi her yerde pürüzsüz değil. Bazı yerlerde çatlamalar bulunmaktadır. Kubbenin üzeri herhangi bir mineralle kaplanmamıştır. Bu gariptir çünkü, denizin altında bulunan herşey bir süre sonra bir çeşit mineral ve organik tabakayla kaplanır. Bu sanki bir çeşit özel betonla yapılmış gibi üzerindeki oluşumlara izin vermiyor. Kubbede bazı yerlere çekiç darbeleri vurluldu. Ve alt tabakasının volkanik taş gibi siyah olduğu görüldü.Oluştuğu materiyal çok sert. Normal bir taş veya kaya değil. Sanki karbonlaşmış bir yapıya sahip hissi uyandırıyor. Kubbenin üzerinde yapılmış uzun çizikler bulunmaktadır.
– 60 metre çapındaki bu cismin yan tarafında, merdiven gibi oluşumlar keşfedilmiştir. Ancak bunun kesin olarak merdiven olduğunu söylemek için henüz erken.
– Dennis Asberg cismin ikinci dünya savaşından kalma ihtimalinin olmadığını belirtiyor.
– Cismin bulunduğu dipte deniz suyu sıcaklığı 4 derece olması gerekiyorken, -1 olarak ölçülmüştür. Bunun ölçüm hatası olup olmadığı henüz açıklığa kavuşmadı.
Bu açıkladıklarım, ekibin yapmış olduğu çeşitli reportajlardan derlenmiştir. Yani onların anlattıklarıdır.
Bana göre bu buluntunun çok eski çağlara ait bir yapı olma ihtimali var. Yani benim hislerim bu yönde. Araştırmalar ilerledikçe gizemli cismin ne olduğuda ortaya çıkacak.
30/08/2012
Ekip 8 eylül civarında 3. dalış için limandan demir alacak. Ancak aletlerde eksiklik olduğunu belirtiyorlar. Yukarıda anlattığımız planlarının dışında, batık hazine gemiside arayacaklar o civarlarda.Nede olsa paraya ihtiyaçları var.
Bu arada cısmin bazı sonar resimleride yayınlandı. Resimlere buradan ulaşabilirsiniz.
25/11/2012
8 eylül 2012 tarihinde planlanan araştırma planları Baltık Denizindeki kötü hava şartları yüzünden iptal edildi. Mevsimin özelliği itibariyle kış sonuna kadar araştırmalar ertelendi. Alınan örneklerin analiz sonuçları yayınlandıkça ve yeni gelişmeler oldukça sizleri bilgilendirmeye devam edeceğiz.
 
Kaynak : BuGüzel Araşırmadan Dolayı http://www.ufonet.be/ ekibini Kutluyoruz…