Kütlesi Candrasekhar limitinin altında olan ve çekimsel çökmeye maruz kalmış yıldız. Güneşinkinin sadece %1’i büyüklükte çapları olan beyaz cüceler, çok sönüktür. Mutlak parlaklıkları +10 ile +15 kadir parlaklık arasındadır.
Aslında “beyaz” tanımlaması doğru değildir, çünkü soğudukça beyazdan sarıya, sarıdan kırmızıya renk değiştirirler ve neticede soğuk bir siyah küre olurlar. Bu hali aldıklarından bunlara, “siyah cüceler” denir.
Beyaz cüceler, küçük kütleli yıldızların evriminin son sahfasıdır. Ataları, kütleleri 8 günbeş kütlesine kadar varan yıldızlar olabilir; bu yıldızlar kütlelerinin %90’a kadar varan kısmını kaybederler. Nükleer yakıtı biten çekirdek, giderek bir beyaz cüce olur. Çöken bir yıldızın çekirdeği içerisindeki maddenin büyük çoğunluğu dejenere madde olduğundan, yıldız, çekim ile elektronların dejenere basıncı birbirlerini dengeleyene kadar çöker. Bu esnada yoğunluk, 10 üzeri 7 x 10 üzeri 11 kgm değerlerine ulaşır. Dejenere maddenin özelliklerinden dolayı, en büyük kütleli beyaz cüceler en küçük çaplara ve en yüksek yoğunluklara kadar çökerler. Chandrasekhar limitinin üstündeki yıldızlara daha fazla çökmeye devam ederek, neticede bir nötron yıldızı veya bir kara delik haline gelirler.
Bizim galaksimizde 100.000.000 tane beyaz cüce olabileceği hesaplanmıştır. Bunlardan birçoğu bugün soğumuş ve siyah cüce haline gelmiş olmalıdırlar. Beyaz cüceler içerisinde en iyi bilineni, Sirius B’dir. Sirius B’nin yarıçapı sadece 10 üzeri 4 km, yani Dünyanınkinin sadece iki katıdır. Ancak kütlesi, güneş kütlesi kadardır.