Şimdi sen bu sırları öğrenmiş olduğuna göre,
Söz vermelisin sessiz kalacağına
Ve asla açıklamamaya
Tekrar doğuşun nasıl aktarıldığını.
Bu öğretiler, özel olarak kaydedilmiştir
Yalnızca Atum’un bilmelerini istediği
Kişiler tarafından okunsun diye.
Bulunmaz hiçbir ahenksizlik
Mekanı gökyüzünde olanlar arasında.
Tek amacı vardır hepsinin, tek zihin, tek his;
Çünkü bağlanmıştır sevgi büyüsüyle onlar
Tek ahenkli bütüne.
(Hermetika).
Ezoterik öğreti sisteminin doğuşu, insanoğlunun doğa yasaları üzerinde düşünmeye koyulması, doğanın ve evrenin gerçeklerini arayıp bulmaya başlaması kadar eskidir. Ulaşılan gerçekleri insanların büyük çoğunluğu ya anlayamamış, ya tepkiyle karşılamış, ya da bunları kendi çıkarları için kötüye kullanmaya kalkışmışlardır.
Bu durum, gerçeklerin araştırılıp doğruların aktarılmasında, kapalılığın insanlar ve insanlık için daha yararlı sonuçlar sağlayacağı düşüncesini yaratmış ve böylece ‘ Ezoterizm ’ ortaya çıkmıştır.
Bilginin ehil olmayan ellerde, maddi kazanç, şan, şöhret ve egonun her türlü doyumu için kullanılması, hem kullanana ödenmesi gereken kozmik bir borç, bir tür karma yüklemekte hem de bilginin böyle kullanılmasına alet edilen kimselerin de yaşamlarının büsbütün karışmasına neden olmaktadır. Ezoterizmde, herkese duyurulması sakıncalı görülen bilgilerin, yalnızca belirli bir ruhsal kültür düzeyine erişen ve ruhsal bir eğitim alabilecek kapasitede olan kişilerce anlaşılabileceği gerekçesi, kapalılığı zorunlu kılmıştır.
Bu anlamda Aristoteles öğretisi de ezoterik sayılmalıdır; Aristoteles sabahları seçkin öğrencilerine ders verirken, akşamları halka ders verirmiş ve öğrettikleri de ayrı ayrı bilgilermiş. Dünya üzerindeki felsefe dahil tüm kadim ruhsal öğretilerde derece derece bir kapalılık ve inisiyasyon uygulanmıştır. Ve halen de ruhsal öğreti veren bilgi kaynaklarında aynı metotlar günümüze uyarlanarak devam etmektedir.
Ezoterizm uygulayan toplulukların çoğunluğu, ulaştıkları gerçeklere ilişkin bilgi ve bulgulardan yalnızca kendi üyelerinin yararlanmalarını öngörmez; kendi dışlarındaki toplumu ve tüm insanlığı da gözetirler. Çünkü bu tip bilgilerin bir tür ışık kardeşliğinin ürünü olduğunu ve hak eden her insana açılması gerektiğini çok iyi bilirler. Ne var ki, yeterince uyumlu bir ortam sağlanmadıkça, gerçeklerin gelişigüzel bir biçimde ortaya dökülmemesini ve saklı tutulmasını yararlı ve hatta gerekli bulurlar. Bu yaklaşımın doğal sonucu olarak, gerçeklerin topluluk dışına yayılması, insanlığa mal edilmesi gecikebilir.
Gerçi günümüzde tarihin sararmış yaprakları arasındaki bu gizemli bilgiler artık her dileyene sunulmakta ve onun bilgi hazinesi, kadim öğretiler ve uygulamaları açısından da zenginleşmektedir.
Ezoterizmin kapalılık gerekçesi Hermesçiliğin şu sözleri ile daha iyi anlaşılabilir; “Her us büyük gerçekleri kavrayamaz. Çoğunluk ya aptal, ya kötüdür. Aptalsalar, gerçek karşısında akıllarını büsbütün yitirirler. Kötüyseler, bu gerçeği kötüye kullanarak, büsbütün kötülük ederler. Gerçeği gizlemekten başka yol yoktur. Bulmak, bilmek, susmak gerek…”
Ezoterizmin işlevi, bazılarınca bilinen kozmik gerçeklerin,bu gerçekleri bilmeyenlere aktarılmasından ibaret değildir. Ezoterizmin işlevleri arasında, topluluk üyeleri arasında uyumlu bir iletişim sağlamak olgusu da vardır. Bu iletişim sayesinde, bilgileri geliştirmek, derinleştirmek, yenilemek, genişletmek ve olgunlaştırmak için olumlu bir yapının, bir zincirin kurulması da çok önemlidir.
Bu inisiyatik zincir, bilginin kuşaktan kuşağa dejenere olmadan akmasını sağlar. Ezoterizmin temel kuralı gereği, bilgiler yalnızca yeterli düzeyde anlayış yeteneği olan ve bu yolda ilerleme özelliği gösterebilen kişilere aktarılmalıdır. Ezoterik sistemde çalışan bir topluluğa katılan kişiye bilgilerin tümü bir anda yüklenmez, kişi belli düzeylerde sınanarak daha ileriye gitme yeteneğinin olup olmadığı anlaşılmalıdır. Özellikle dinsel ve töresel nitelikte olan bilgiler açık ve belirgin bir kesinlikle verilmemeli, böylece öğretiyi alacak kişilerin kendilerine öğretilenleri putlaştırmaları önlenmelidir.
Ezoterik sistem içinde bilgileri öğrenmeye başlayan kişi, yalnızca kendisi için öğrenmekle yetinmemeli, bilgilerini birleştirip olgunlaştırarak başkalarına da yararlı olmaya çalışmalıdır. Zaman içersinde gösterdiği çabalar ile yükselerek daha derin olan ezoterik bilgileri almaya hak kazanır. Ezoterik öğretinin verildiği hiçbir okul veya sistemde harici bilgileri eksik olan adaylara ezoterik bilgiler aktarılmaz. Bunun nedeni, insanın mükemmele ulaşabilmesi için iç ve dış aleminin tam bir bütünlük içinde olması gerekliliğidir.
Ezoterik düşünce sistemi ise, bunların üzerine çıkmayı, ruhsal bilgileri sözleriyle değil, özleriyle yorumlamayı, “inancın” “akıla” aykırı olamayacağını hatta inancın çağın gereklerine uygun olarak mutlaka bilimle de desteklenmesi gerektiğini ve insanların akılları ve vicdanlarıyla “neden” lerini, “niçin” lerini anlayamadıkları bilgilere inanmak zorunda bırakılamayacağını ifade eden bir görüşü temsil eder. İşte bu nedenle ruhsal öğretilerin özünü değil, şeklini anlayabilenler tarafından sürekli ret edilmiş, bu görüşe taraftar olanlar yoldan çıkmakla her zaman ve her yerde suçlanmıştır. Oysa ki, ezoterik öğretiler, yolu ve inancı derinleştirir ve birey şartları dışsal olarak uygulamaktan vazgeçip, hepsinin tek tek nedenlerini, niçin’lerini öğrenir. Böylece vicdanının sesini, yüreğinin sesini daha çok duyar olur.
Kaynak: Uğur bozdak