Nobel ödüllü Dr. Otto Warburg hayatını kanserin sebeplerini araştırmaya adamıştır. Dr. Warburg 20. Yüzyılın önde gelen biyolojistlerinden biridir. Ve kanser kökünün nedeninin, vücutta pH asidik değerinin normal değeri olan 7.365 düzeyinin altında olmasını keşfetti. Warburg tümörlerin metabolizmasını incelediğinde, 6.0 gibi düşük pH değerlerinde laktik asit üretimi ve yüksek karbondioksitin kanser hücrelerini geliştirdiğini keşfetti. Araştırmaları sonucu  pH ve oksijen arasında güçlü bir ilişki olduğu inancına sahip oldu.  Yüksek pH, Alkali olduğunu, yani oksijen moleküllerinin yüksek konsantrasyonu anlamına gelir. Düşük pH, asidik olduğunu, yani oksijen moleküllerinin düşük konsantrasyonu anlamına gelir.
1931 yılında, Dr. Warburg yaptığı önemli keşiflerle sağlık alanında Nobel ödülüne layık görüldü. Kanserli dokuların asidik, sağlıklı dokuların alkali olduğunu belirtmiştir.  Suyun içeriğinde bulunan H+ ve OH- iyonları için de, eğer H+ iyonu fazlaysa asidik, eğer OH- iyonları fazlaysa alkali olduğunu belirtmiştir. Warburg’un Tümörlerin Metabolizması çalışması şunu gösterdi, “ bütün kanser formları, iki bazik koşullar ile karakterize edilir; asidoz ve hipoksi ( oksijen azlığı).  Oksijen ve asidoz eksikliği aynı madalyonun iki yüzü gibidir. Eğer biri varsa diğeri de mutlaka vardır. Tüm normal hücrelerin oksijene mutlak gerekliliği vardır, fakat kanser hücreleri oksijensiz yaşayabilir. Bir hücre 48 saat oksijenden mahrum bırakılırsa %35 kanser olabilir.  Dr. Warburg kanserin kök nedeninin, oksijen eksikliğinin insan vücudunda asidik bir durum oluşturduğunu söyledi. Dr. Warburg kanser hücrelerinin anaerobik (oksijensiz hücre) olduğunu keşfetti ve bir alkalin halde bulunduğu gibi yüksek seviye oksijende kanser hücrelerinin hayatta kalamayacağını keşfetti.