Metatron musevilikle ilgili bir kavramdır. Yahudi mistisizmi kabalanın en önemli eserlerinden olan zohar, metatronun israil halkını mısır dışına göç ederken denetlediğini belirtir. Birçok ezoterik gelenekler, bu meleğin allahın sözlerini yazan katip olduğunu, ve genelde iyi bir anlayışa sahip olduğunu ancak zaman zaman tehlikeli olabildiğini ileri sürüyor. Metatron, bildiğimiz gerçekleri kıran yerine yenilerini öne süren bir demircinin çekici ile temsil ediliyor.
Yahudi ezoterizminde (kabbalizm) metatron isimli meleğe özel bir önem atfedilir. esoterik anjelolojide (melekbilim), krallarının (önderlerinin, ilâhlarının) önünde (yanında) duran, onun tahtını muhafaza etmekle görevli bir grup büyük melekten (archanges-arhangelos) bahsedilir. [arhangelos kelimesi yunanca olup batı dillerine archanges-büyü melekler olarak geçmiştir. yunanca; arhi: başlangıç, temel ilke, ilk, eski, temel anlamına-angelos ise melek mânâsına gelmektedir. islâmda âlun, âliyun veya illiyun gibi isimlerle karşılanan arhangelos. ibrânîcesi ise elyomindir. kelimenin aslı ise ârâmîce alyum veya elyun kelimesi, yunancadaki ilios-güneş kelimesinin de bu kelimelerle irtibâtı olduğu savı var]. bu melekler, suretin prensleri veya suretin ilkeleri olarak da adlandırılırlar. buradaki suretten kasıt, allahın vechi olup, bu melekler allahın vechini muhafaza etmekle görevlidirler. muhafazadan kasıt da, vechullahı perdelemek, gizlemek, gölgelemektir.
metatron ismi, babil talmudunda 3 yerde geçer; hagigah 15 a bölümünde, elisha b. avuyahın, metatronu oturur vaziyette gördüğü ve belki de iki ayrı kudret mevcuttur dediği yazılıdır ki, problem de buradan kaynaklanmaktadır. daha sonra hristiyan anjelolojisine de sirâyet eden bu tartışma, metatronun, imtiyazlı bir melekmi yani kendisine oturma izni verilmiş yegâne melek mi (diğer bütün meleklerin ayakta durduğu ve allahın tahtını öylece beklediği kabul edilir) yoksa alternatif-ikinci bir ilâh mı? olduğu konusunu gündeme getirmiştir. bazı talmud uzmanlarına göre, metatron oturma iznine haiz tek melektir, bunun sebebi de onun göğün kâtibi [le scribe céleste, gramateus ton uranon] olması ve izraëlin iyi fiillerini kaydetmesidir.
sanhedrin 38 b bölümünde ise, eski ahidin exodus (çıkış) bölümünün 23. bâb, 21. âyetiyle ilgili bir tartışma vardır. mezkur bölümde, onun karşısında sakının [onunla çatışmayın] ve onun sözünü dinleyin, ona karşı koymayın; çünkü suçunuzu bağışlamayacaktır; çünkü benim ismim ondadır denmektedir. sanhedrin bölümünde, bu âyetten yola çıkılarak, metatronun efendinin [allahın] meleği gibi bir statüsü olmak gerektir mantığı hâkimdir. bazı başka müfessirler ise, âyette zikredilen onun aslında metatron olduğu iddiasını öne sürerler. hâl böyle olunca, ortaya ikinci bir ilâh fikri çıkmaktadır. heretikler (yahudi-hristiyan din sapkınları olarak kabul edilen müfessirler), buradan yola çıkarak şu soruyu sorarlar: exodus (çıkış) bölümünün 24. bâb, 1. âyetinde neden, ve musaya dedi ki, rabbe doğru çıkınız-yükseliniz denmektedir de, bana doğru çıkın-yükselin denmemektedir. yahudi-hristiyan ilâhiyatçılar bu soruya net bir cevab verememektedirler. dolayısıyla âyetin kime atıfta bulunduğu netleştirilememektedir. çok sayıda müfessir, âyetin metatrona referans teşkil ettiğini ve onun isminin, efendisinin ismi gibi (aynı) olduğunu söylerler. eğer böyle tefsir edilirse, metatron, ikinci-alternatif bir ilâh olarak ortaya çıkar ki, bu bir düalizmi (ikicilik) beraberinde getirir. heretiklerin çoğu da bu konuya değinerek, monoteizmin (tekilâhlılığın) boşa düştüğünü ileri sürerler. bir başka tevil de şudur: ona karşı olma, onunla çatışma âyetinden anlaşılması gerekenin, onun için beni değiştirme olduğudur. bu çok riskli bir tevil zira burada metatronla allah arasında sanki bir çatışma varmış mânâsı çıkar ki, bunda düalizm muhakkak olur.
bu tartışmaların sonunda, bazı talmudçular, metatron küçük yahvehdir-yehovadır diyerek, onu küçük ilâh ilân etmişlerdir. yani ortada iki tane yehova vardır ve bu durum, bu muharref dinleri monoteistlik seviyesinden de indirir ve çok ilâhlı hâle getirir.
metatron, melek jahoele bağlamaktadır ki, bu melek, hz. ibrahimin kıyâmetinde zikredilmektedir. buna göre, allahın tetragram (totrossiah) ismi metatronda tecelli eder. [tetragram kelimesi yunanca olup, tetra: dörtlü, dört adet ve grama: harf kelimelrinin yanyana gelmesinden oluşur. yani 4 harfli, 4 harf anlamına gelir. yahudi esoterizminde allahın isimlerinden birinin tetragram olmasının nedeni, ibrânîce yahveh-yehova kelimesini oluşturan 4 harftir: yod-heh-wov-heh yani y-h-w-h. daha sonra göreceğimiz üzere, metatron kelimesi de yunancadır]. jahoel adlı büyük meleğe taalluk eden bütün bu sıfatların müteâkiben metatrona geçtiği kabul edilir ki, burada ortaya meleklerin birbirlerinin vârisleri olduğu gibi çarpık bir tez daha ortaya çıkmaktadır. jahoelin ismi efendisinin-allahın ismi gibidir ve yahwehin bütün harflerini içerir: y-h-w-l. bu bağlamda, jahoelin diğer tüm muadil varlıkların (melekler) üzerinde bir kudrete sahib olduğu düşünülür. (bu yahudi tarzı tefsir âdeta bir hastalıktır ve illâ ki, allaha bir alternatif, bir yedek ilâh, sanki onun gölgesi olan bir rezerv ilâh ihdas etme eğilimindedir. hattâ o kadar ileri gider ki, ilâhını yeryüzüne indirip insanlarla güreştirmekten geri durmaz). görüldüğü gibi, jahoele de küçük ilâh veya küçük efendi sıfatı verilmektedir. bu inanışın kökleri kıptî ve mandeen kaynaklarında mevcut. mandeen inanışında yorba veya yorbah, büyük efendiyi temsil eder.
yine metatron, rabbla yürüyen ve insanlıktan melekliğe terfî ederek arşa yükselen bir varlık olarak da ele alınır. daha sonraları, insanların fiillerini kaydeden kâtip rolünü üstlenmiş ve tekâmülü bu şekilde tezâhür etmiştir. bu rolünün yanısıra, gök mahkemesinde yargılanan izraëlin müdâfasını da üstlenmiştir.
ezekiel peygamberin vizyonları (görümleri) kitabında da metatrondan bahsedilmektedir. merkavah (vasıta-burak) kültünde de, onun arş mâbedinde büyük rahip gürevini aldığı ve mikail isimli büyük meleğin vazifesine de ortak olduğu ifâde edilir. yine, kendine ait bir kürsü (tabernaculum) sahibi olduğu ve naar (erişkinlerin hizmetkârı, erişkinleri eğiten) olduğu da belirtilir.
şiur qomah (bedenin ölçüsü, tahtın üzerindeki gölge) kitabında, metatron isminin, 6 ve 7 harfli olarak 2 biçimde yazıldığı belirtilir: birincisi; 6 harfli, mem-tes-tes-reş-wov-nun, ikincisi ise; 7 harfli, mem-yod-tes-tes-reş-wov-nun biçiminde olup 7 harfle yazılan metatronun kabbalanın 10. ilkesi olan şekhinaha tekâbül ettiği buna karşılık 6 harfle yazılan metatronun henocha tekâbül ettiği belirtilir. henochun kudreti, şekhinaha göre daha azdır.
metatron kelimesi yunancadır. meta: öte, sonra ve thrônos: taht kelimelerinin birleşmesinden oluşmuş olup, taht ile, tahtla beraber anlamına gelir. buradaki tahttan kasıt, allahın tahtıdır.
dikkat edilirse, metatron, tetragram, pentagram, heksagram, arhangelos gibi birçok yunanca kavramın, yahudi-hristiyan ilâhiyatını donatmış olması ve bunlara kıptî kaynak ve kavramlarının eklenmesi [kıptî alfabesi, yunan alfabesinin hemen hemen aynısıdır] ve birçok kıptî-yunan sembolünün yahudi-hristiyan mistisizminde yer bulması, bu iki muharref dinin kaynaklarında eski mısır-eski yunan ve mandeen dinlerinin bulunduğuna bir işâret teşkil etmektedir. haç sembolünün de, eski yunan, eski mısır ve hint mistisizminin sembolleri olduğu da bilinmektedir ve eski mısır haçı ilâhe isisi sembolize etmektedir. metatrona tetragram isminin yüklenmesinin sebebi ise, tahtın başmuhafızı olarak, 4 bir yanını, yahwehin 4 harfiyle kuşatmış olmasındandır.
Saygın Özkan'ın fotoğrafı.
Saygın özkan