Parapsikolojiye, halihazırda sekiz üniversitede okutulmasına karşın, ABD’de ve birçok ülkede “sınır-bilim” (fringe science) gözüyle bakılmaktadır; çünkü araştırmaları ABD’deki bilim adamlarının büyük çoğunluğu tarafından kabul edilmiş “standart varsayım numuneleri” (Scientific modelling) içinde henüz yer almamaktadır.
Parapsikolojik araştırma laboratuar araştırmasını ve bilimsel alan çalışmasını içeren bir dizi metodoloji gerektirir ki, günümüzde bu metodolojik parapsikoloji araştırmaları bazı özel laboratuarlarda ve dünyanın çeşitli üniversitelerinde sürdürülmektedir. Bununla birlikte, günümüzde parapsikolojik araştırmalara etkin olarak destek veren (sponsorluğunu yapan, finanse eden) üniversiteler, tüm üniversitelerin sayısına oranla çok fazla değildir. Bu tür akademik araştırmalar özel parapsikolojik yayınlarda, bazı parapsikolojik araştırmalar da geleneksel gazetelerde makale olarak yayımlanmaktadır. ABD’li parapsikologlarca sürdürülen deneyler iki alanda ya da iki yöntemde yoğunluk kazanmıştır. Kullanılan temel yöntemlerden biri, psikokinezinin varlığını ortaya koymak üzere RNG (Random number generation ) yöntemidir, diğeri duyular-dışı algılamanın varlığını ortaya koymak üzere de uyaranlardan yalıtılmanın söz konusu olduğu “Ganzfeld uyarımı”dır. Bunlardan başka, parapsikolojik araştırma deneylerinin bir kısmını da, ABD’de, “gezici (coğrafi) durugörü” olasılıklarını incelemek üzere, devlet sözleşmesi altında sürdürülen araştırma deneyleri oluşturmaktadır.
Ray Hyman, Stanley Krippner, James Alcock ve bazı bilim adamları parapsikolojide kullanılan bu iki yönteme ve bu iki yöntemle elde edilen verilere eleştiri getirmektedirler. Kuşkucu araştırmacılara göre, yöntemsel (metodolojik) kusurlar, birçok parapsikolog tarafından sunulmuş normal-dışına ilişkin açıklamalardan ziyade, görünüşteki deneysel başarılar için en iyi açıklamayı sağlamaktadır.
Parapsikolojiye ABD’de sınır-bilim, hatta Kaliforniya’da sözde bilim olarak bakılmaktaysa da, bu alandaki çalışmalar Avrupa’da özellikle 1977’deki “İzlanda Tezleri” sonrasında bilimsel saygınlığını kazanmaya başlamıştır. 1977’de Reykjavik’te (İzlanda)’da yapılan uluslararası kongrede sunulan, “İzlanda Tezleri” adıyla tanınan rapor ve verilerin bilimsel değerleri “1973 yılı Nobel Fizik Ödülü” sahibi Brian Josephson tarafından onaylanmıştır. Çoğu araştırmacı İzlanda Kongresi’ni parapsikolojinin “tarihi an”ı olarak nitelendirir.
Günümüzde parapsikolojik araştırma kuruluşlarının bir kısmı “psişik araştırma” adı altında etkinlik göstermektedir. Parapsikoloji günümüzde ABD’nden Yunanistan’a dek yaklaşık 40 ülkede üniversitelerde kürsü edinmiş bulunmakta ve okutulmaktadır. Kimilerine göre, parapsikoloji materyalist metapsişiğe verilen yeni isimdir ya da metapsişiğin materyalistleşmiş devamıdır.
KAYNAK : Gizli İlimler Kütüphanesi
Tolga Yazıcıer