Buzulların davranışını inceleyen bir grup araştırmacı, yakın zamanda Antarktika’da gizemli bir ses kaydetti ve büyük buzlu kıtanın gerçekte ne kadar canlı olduğunu gösterdi. Uzmanlara göre, Antarktika’nın üzerinde yükselen rüzgarlar, Buz Benliğinin dış kar tabakasını titreştirerek benzersiz bir ses üretiyor.
Ross Buz Bariyeri, kıtanın en büyük bariyeri ve aynı zamanda 1841’de büyük kaşif Kaptan James Clark Ross’un adını taşıyan Ross Denizi’nde bulunuyor.
Küresel ısınma koşulları altında, bilim adamları yer değiştirme, kalınlık ve davranışlarını değerlendirmek için Antarktik buzulları izliyorlar.
Ross bariyeriyle ilgili süreçleri kontrol etmek için uzmanlar, 2014-2017 yılları arasında buzulun “sağlığının” izlenmesine izin veren 34 sismik dedektör yerleştirdi.
Buzulun kendine özgü yapısı sayesinde, yüzeyinde kar katmanları ile kaplı birkaç kumul vardır.

Toplanan verilerin analizi başladığında, öğrenciler tuhaf bir fenomeni keşfetti.
Bahsedilen kar katmanlarının kalıcı bir titreşim yaşadığı ortaya çıktı.
Bu nedenle, en büyük kumulların yakınında, bir tür gürültü kayıt altına almayı başardılar.
Sonunda, bilim adamları elde ettikleri kaydı hızlandırmanın iyi bir fikir olacağına karar verdiler ve antartikanın gizemli müziğini ürettiler.
Bilim adamları tarafından kaydedilen sesleri, kum tepelerinin yaşadığı dönüşümden kaynaklanmaktadır.
Akademisyenler bu tepelerin yapısının gerçekten bir flüt gibi olduğunu açıklıyorlar.
Colorado State Üniversitesi’nde jeofizikçi ve matematikçi olan Yazar Julien Chaput , “Bu, buzun bu bölümünde sürekli bir şekilde flüt çalmanız gibi” dedi.
Yani, hava akışı boşluklardan geçerken farklı sesler üretir.
Örneğin, 2016’da titreşimlerin frekansı azaldı, bu nedenle titreşimlerin tonu azaldı.
İlginç bir şekilde, sıcaklık tekrar düştüğünde, frekans değişmedi.
Yani, tondaki değişiklikler hem geri dönüşümlü hem de geri dönüşü olmayan uzmanları açıklayabilir.
Bilim adamları, Ross bariyerinin “sesinin” sadece tuhaf bir fenomen olmadığını, aynı zamanda söz konusu buzulun , buzun hızla erimesinden etkilenen bir alanda bulunduğunu ve bilimsel kontrol gerektirdiği için onu izlemenin  önemli ve değerli bir kaynak olduğunu vurgulamaktadır.
Bilim adamları, Batı Antarktika’nın buz tabakasının eridiğinde, deniz seviyesinin yaklaşık üç metre yükseleceğini ve dünyanın dört bir yanındaki kıyı şehirlerine felaketle sonuçlanacağını tahmin ediyorlar.