Dünya Dışı Yaşam Aranacak Ötegezegen Yelpazesi Genişliyor
Uzak gezegenlerde yaşam arayan bilimciler, Dünya’ya benzemeyen gezegenleri de araştırmak için plan yapmaya başladı. Çünkü güneş sistemimizin içinde yapılan bazı keşifler, yaşanabilir bölge, levh..
Uzak gezegenlerde yaşam arayan bilimciler, Dünya’ya benzemeyen gezegenleri de araştırmak için plan yapmaya başladı. Çünkü güneş sistemimizin içinde yapılan bazı keşifler, yaşanabilir bölge, levha tektoniği ve daha birçok konuda süregelen fikirlerin sorgulanmasına yol açtı.
Rice Üniversitesi’nden yerfizikçi Adrian Lenardic ve çalışma arkadaşları, bir süre önce hazırladıkları bir makalede, başka yıldızların etrafındaki potansiyel canlılık izlerini bulmak ve bu izlere canlıların neden olma olasılığını belirlemek için bir yol önerdi. Lenardic, eskiden canlılığın sadece bir yıldıza belli bir uzaklıktaki gezegenlerde olabileceğinin düşünüldüğünü; çünkü sıvı suyun var olması için bunun bir gereklilik olduğunu anlatıyor.
“Sonra Jüpiter’in uydularından birine, Seyyah’ı (Voyager) gönderdik ve o da ne, bir yüzayaltı okyanusuna ilişkin güçlü işaretler vardı. Bunun nedeni, başka bir enerji kaynağının daha olmasıydı: Jüpiter’in yoğun kütleçekimsel çekiminden kaynaklanan gelgit kuvveti,” diyen Lenardic, böylece yaşamın var olabileceği konumlara ilişkin sınırların genişlediğini vurguluyor.
Bakılacak Yerler Çoğaldı
Gökbilimciler şu ana dek 3700’den fazla ötegezegen katalogladı. 2019 yılında gönderilmesi planlanan James Webb Uzay Teleskopu’nun aynası ise kayalık ötegezegenlerin atmosferlerini inceleyebilecek. Ayrıca canlılığa ilişkin belirli atmosferik belirtilerin aranması için başka uçuşlar ve araçlar da tasarlanıyor.
Lenardic’in katkısı, gezegenlerin iç enerjisinin ve ilişkili volkanik-tektonik etkinliğin iklimi ve yaşama uygun koşulların oluşmasını nasıl etkileyebileceğinin incelenmesi. Öğrencilerine canlılığın ne olduğunu sorduğunda değişik tanımlar duyduğunu anlatan Lenardic, “Bir şey üzerinde hemfikir olabiliriz; o da yaşamın enerjiye gereksinimi olduğu,” diyor.
“Uzun süredir, bir enerji kaynağı olarak güneşi düşündük ve bir gezegenin kayalık iç kısmının içindeki radyoaktif elementlerin bozunumundan kaynaklanan iç enerjisinin değerini anladık. Jüpiter’in uyduları da bize gelgit kuvvetinin değerini gösterdi ve biz de önemliölçüde gelgit kuvvetine izin veren yörüngelere sahip ötegezegenler bulmaya başlıyoruz,” diye devam ediyor Lenardic.
Levha Tektoniği Meselesi
Tıpkı “yaşanabilir bölge” (yıldıza olan uzaklık) gibi, levha tektoniği de uzun süredir bir gezegenin yaşanabilirliği konusunda bir ölçüt olarak kabul gördü. Fakat o da yeni keşifler sonucunda geçerliliğini yitirmeye yüz tutuyor. Levha tektoniği, Dünya’nın kabuğunun hareketlerini yöneten büyük-ölçekli süreçtir. “Bir gezegenin iç enerjisinin, yüzeyde kendini belli edişidir; ama bu, bir gezegendeki tek olası volkanik ve tektonik aktivite modu değildir,” diyor Lenardic.
Bizim gezegenimizde, levha tektoniği iklimi düzenlemede rol oynar. Ama levha tektoniğinin yaşam için mutlak gerekli olduğu fikri, gezegen iklimlerine ilişkin kurulan modeller sonucunda giderek sönüyor. Örneğin bir süre önce yaptıkları bir çalışmada, Lenardic ve ekibi, levha tektoniği olmayan gezegenlerde suyun var olabileceğini ortaya koydu. Yaşamın, ancak Dünya’ya benzeyen gezegenlerde oluşabileceği fikrinin, yeni keşiflerle birlikte geçerliliğini yitirmekte olduğunun altını çizen bilimci, ileride yapılacak keşif çalışmalarında, bunların göz önünde bulundurulacağını ekliyor.