Mersin’deki Yumuktepe Höyüğünde, Kalkolitik dönemde kesme taşlarla yapılmış 7.000 yıllık ve 7 metrelik kale duvarı ortaya çıkarıldı.
Mersin’de, geçmişi 9.000 yıl öncesine dayanan Yumuktepe Höyüğündeki arkeolojik kazılar, Prof. Dr. Isabella Caneva başkanlığında bu yıl üç ayrı noktada gerçekleştirildi.
Kazı Başkanı Prof. Dr. Isabella Caneva, 9.000 yıl öncesinde Neolitik dönemde kesintisiz yerleşim yeri olarak kullanılma özelliğiyle önemli bir yere sahip olan höyükte, bu yılki buluntulara ilişkin açıklama yaptı.
blank
Her yıl büyük bir tarih mozaiğinden parçalar bulduklarını belirten Prof. Dr. Caneva, “Fakat bu sene hem Neolitik hem Kalkolitik dönem için çarpıcı sonuçlar çıktı. Neolitik dönemde belli bir şekilde evlerin şekli ortaya çıktı, ki 1.000 sene boyunca sürekli üst üste evler yapıldığını gördük. Bu daha önce bilinmiyordu. Kalkolitik dönemde ise çok yeni ve çok gösterişli bir buluntu var.” dedi.
blank
blank
Hitit İmparatorluğu Haritası, Mersin ve Yumuktepe höyüğü güney kıyısında yer almaktadır.

7.000 yıllık sur duvarı ortaya çıktı

Yumuktepe’de 16. Tabaka olarak bilinen tabakada yeni buluntunun heyecanını yaşadığını belirten Caneva,
“Çok önemli bir tabaka, çünkü eski kazılardan bu yana bu tabakada özel bir mimari olduğu biliniyor. Burada bir kale olduğunu biliyorduk ama gösteremiyorduk. Bulduğumuz kale duvarı ile burada bir kale olduğunu şimdi gösterebiliriz artık. 7 metrelik bir sur duvarını ortaya çıkardık. Değişik malzemelerle yapılmış bir kale duvarı. En altta kireç taşları ile yapılmış bir destek duvarı, üstünde daha ince ve iyi kesilmiş taşlarla yapılmış bir duvar ve en üstte kerpiçle yapılmış bir duvar. Burada bilgi var. Tam mimari bilgilerle yapılmış bir duvar, herhangi bir duvar değil. Bu, MÖ 5.000, yani günümüzden 7.000 yıl önce yapılmış bir duvar.”
blank
blank

Kireçtaşı, kesme taş ve kerpiçten yapılmış

Höyükte, MÖ 5.000 yılında bir kale oluşturulduğunun geçmiş dönemlerde yapılan kazılardan bilindiğini belirten Caneva,
“Ama sadece kerpiç üst duvarı ve altında küçük bir su basmanı biliniyordu. Biz de kazılarımızda aynı şekilde bir kale duvarı bulmuştuk. Ama bu yıl bu duvarın daha aşağıya inebileceğini düşünerek, 80 santimetrelik su basmanından aşağıya doğru kazmaya başladık. 2 metre kadar indik ve duvar devam etti. Sadece bu değil, bu duvara destek olarak bir duvar daha çıktı. Kireç taşları ile yapılmış, 1 metreden daha kalın bir destek duvarı bulundu. Burada da 1,5 metre indik ve hala bitmedi, kazıya devam edeceğiz. Bu yılki kazılarla artık buranın bir kale olduğunu biliyoruz, çünkü artık gözüküyor. 1,5 metre kireç taşından destek duvarı, 2 metre kesilmiş taşlardan duvar ve 3 metre kerpiç duvarla toplam 7 metre yüksekliğinde bir kale duvarını ortaya çıkardık.”

Özel üretim yapılıyordu

Bu duvarın ortaya çıkarılmasının önemini, hem o dönemde kullanılan teknik, hem de kale içinde özel bir üretim yapıldığını kesinleştirmesi olarak açıklayan Caneva, şunları söyledi:
“Hem teknik bakımdan o dönemde böyle bir teknoloji olduğunu bilmiyorduk, şimdi görüyoruz hem de bu özel bir yapı; muhakkak içinde özel bir üretim vardı, çünkü normal bir köy için bu kadar kalın ve sağlam bir duvar gerekmiyor. Aslında biz bu stadel içinde özel bir üretim olduğunu biliyoruz. Metal yapılıyordu. Doğada bakır bulunuyor ama bu taştan erimiş bakır. Bu çok önemli bir üretim. Daha sonraki dönemlerde metal için savaş yapılıyor. Önemli bir teknoloji ve değerli bir madde. Bakırla hem aletler hem gösterişli objeler hem de silahlar yapılıyordu. Daha yapılan kazılarda, en eski erimiş metal olarak bakır dünyada ilk defa Yumuktepe’de bu tabakada bulundu. O dönemde o kültür içinde yapıldı. İlk defa Mersin’de yaşayanlar yaptı bunu ama daha sonra üretmediler. Burada bitti.”
Höyüğün güney kısmındaki kazılarda da Kalkolitik dönemde yine buradaki tabakanın devamını bulduklarını ifade eden Kazı Başkanı Caneva, orada da evler ve odaların ortaya çıkmaya başladığını söyledi.