MJ-12, UFO Operasyonlari, Bazi Uzayli irklar ve Nereliyiz

11 Eylül 1951’de, Yüzbaşı Edward J. Ruppelt, Grudge Projesi’nin başına getirildi. Bir ay sonra, Proje Grudge II adıyla yeni bir girişim başlatıldı ve projenin raporlama prosedürü, biçimi gibi yönleri yeniden organize edildi. Bir danışmanlık firması olan Batelle Hafıza Enstitüsü’nden, o güne kadar toplanan UFO raporlarını üzerinde istatistik bir çalışma yapması istendi. Mart 1952’de Grudge II, BLUE BOOK PROJESİ adıyla halka açıldı ve bunu takip eden 17 sene boyunca Hava Kuvvetleri’nin resmi UFO araştırma programı olarak kaldı.

Blue Book’un görevi Sign ve Grudge’dan tamamen farklıydı. Blue Book’un oynayacağı rol, 1952’de CIA tarafından düzenlenen bir panelde kararlaştırıldı. Robertson Paneli olarak da bilinen bu “UFO Konulu Bilimsel Danışma Paneli”nde UFO’ların dünya dışından gelip gelmediği ya da ulusal güvenliği tehdit edici bir yanlarının olup olmadığıyla ilgili kesin bir kanıt sunulamamasına rağmen, katılımcılar UFO raporlarının ulusal güvenlik açısından potansiyel tehlike arzettiğine karar verdiler.

Eğer Amerikan vatandaşları gökyüzünün güvenliği konusunda endişe taşıyorlarsa ve tanımlanamayan bir gök aracı istediğinde ABD hava sahasına dalıp ardından durdurulamadan ya da tanımlanamadan yoluna devam ediyorsa, bu, Amerika’nın dünya üzerindeki düşmanlarının kendi çıkarlarına kullanabilecekleri bir korku ortamı yaratabilirdi. Ayrıca, ABD’ye bir hava saldırsı yapılması durumunda, UFO raporları bildirimi nedeniyle sık sık tıkanan iletişim hatları, ulusal savunma için büyük önem taşıyacaktı. Bu kaygılardan dolayı, Robertson Paneli’nde halkın iyiliği için UFO olaylarının yalanlanmasına karar verildi. Bu Blue Book Projesi’nin oynamak zorunda olduğu bir roldü.

Yüzbaşı Ruppelt gibi bazı Blue Book liderleri, UFO problemine gerçekten de ilgi duyuyor ve kendilerine gönderilen olayları çözmek için büyük çaba harcıyorlardı. Yine de gözlemlere çoğu kez basit ve basma kalıp açıklamalar getirilmekteydi. Bu açıklamalar, dikkatlice yapılan araştırmalarla çürütüldüğünde ise, halkın Blue Book araştırmacılarının dürüstlüğüne ve zekasına olan inancı büyük ölçüde zarar görüyordu.

Hava Olayları Ulusal Araştırma Komitesi’nden Donald Keyhoe ve diğerleri, Hava Kuvvetlerinin UFO’larla ilgili gerçekleri örtbas ettiğini ve halktan gizlediğini duyurmaya başlayınca, UFO tartışmalarını takip eden insanlar için sadece iki olasılık kaldı: Blue Book araştırmacıları fazla zeki değillerdi ve tembellerdi, ya da hükümetin gizlediği bir şeyler vardı.

Blue Book Projesi devam ettiği süre içinde proje birimine toplam 12.618 UFO raporu bildirilmiştir. Bunların yüzde 18’i (701 olay) kayıtlara ‘tanımlanamaz’ olarak geçmiştir. Bu olayların yarıya yakını, yalnızca, ABD tarihindeki en şiddetli UFO dalgasını yaşandığı 1952 yılında bildirilen raporlardan oluşmaktadır

Grudge Projesi

11 Şubat 1949’da, Sign Projesi GRUDGE adı altında yeniden hayata geçirilmiştir. Sign Projesinin gizli olarak sınıflandırılan en son raporu bir uyuşmama mutabakatıydı. Bazı Hava Kuvvetleri araştırmacıları, UFO’lardan bazılarının dünya dışından gelen uzay araçları olduğunu açıkça söylerken, diğer Sign yetkilileri, ortada bu tür bir sonuca varılmasına yol açacak bir kanıt olmadığına işaret etmekteydiler.

Grudge ekibi Sign’a göre farklı bir yol izlemekteydi. Kendilerine bildirilen tüm UFO raporlarını açıklamaya çalışmaktaydılar. Bu ayrıntılı bakış açısı daha sonra yürütülecek program olan Blue Book Projesi’ne problemli bir örnek oluşturmaktaydı.

Saturday Evening Post muhabiri Sidney Shalet, 30 Nisan 1949’da Hava Kuvvetleri’nin ‘uçan daireler’le ilgili çalışması hakkında bir makale yazmıştır. “Grudge” gizli bir kod adı olduğu için, Shalett makalesinde Hava Kuvvetleri’nin çalışmasından ‘Uçan Daire Projesi’ olarak söz etmiştir. Shalet’in makalesi halk arasında kullanılan “UFO” teriminin ilk kez yayımlandığı yer olmuştur.

Proje Grudge, yalnızca 8 ay sonra kapatıldı. Grudge ekibi verdikleri son raporda, yüzde 23’ü “tanımlanamamış” olarak kayda geçen 273 UFO gözlemi listelenmişti. Hava Kuvvetleri’nin UFO’lara olan ilgisi 1950 yılında azaldı. Fakat bu uzun sürmeyecekti.

Sign Projesi

30 Aralık 1947’de, Hava Kuvvetleri Araştırma ve Geliştirme Bölümü Başkanı General L.C. Craigie, bir UFO çalışma grubu kurulmasını onaylamıştır. Kurulan bu yeni birime “SIGN PROJESİ” kod adı verilmesini istemiştir.

Sign Projesi çerçevesinde 147 rapor kaydedilmiştir fakat bunların yalnızca 20 tanesi açıklanabilmiştir. Gelen raporlardan oldukça etkilenen Sign Projesi yetkilileri, 1948 yılında, “Durum Tahmin Raporu” adı verilen gizli bir belge yayımlamıştır. Belge radikal yorumlar içermektedir: “Bazı UFO’lar gerçek birer araçtır ve kaynakları bu gezegen değildir”.

Hava Kuvvetleri Personel Şefi Hoyt S. Vanderberg, bu durum tahmin raporunu, “Elde edilen kanıtlar böyle şaşırtıcı bir sonucu destekleyecek nitelikte değil”, diyerek geri çevirmiştir. Vanderberg’in raporu bu şekilde geri çevirmesi, Sign Projesi çalışanlarının morallerini bozmuştur; çalışanlar sadece rapor toplama ve hazırlama işlemleriyle uğraşmaya başlamış ve araştırmacı çalışmalara son vermişlerdir.

Twinkle Projesi
1949 yazında New Mexico’dan yapılan sayısız yeşil ateş topu gözlemi TWINKLE PROJESİ adında özel bir projenin geliştirilmesine yol açmıştır. Gözlemlerin benzerliği (pek çok kişi aynı tip cisim rapor etmiştir), raporların Los Alamos gibi hayli hassas bir nükleer üssün ve White Sands füze test bölgesinin yakınlarından gelmesi, bu ateş toplarının bir çeşit keşif aracı olabileceği endişesini doğurmuştur. Ateş topları yok olduğunda onlara gösterilen ilgili de azalmış ve sonunda, yapılan resmi bir açıklamayla cisimlerin bir tür renkli meteor olduğu gibi komik bir açıklama olayları örtbas etmek için söylenmiştir.
Bazı gizli belgeler

Bu belgede yer alan bilgiler ÇOK GİZLİ olarak sınıflandırılmıştır ve sadece bilgi kaynağı tarafından duyurulabilir. Yalnızca MJ12, Aquarius Projesi hakkındaki bilgilere ulaşma hakkına sahiptir. Onun dışında Ordu da dahil olmak üzere hiçbir hükümet biriminin bu brifingte yer alan bilgilere ulaşım hakkı bulunmamaktadır. Aquarius Projesi hakkındaki bilgilerin sadece iki kopyası bulunmaktadır ve projenin uygulandığı yer sadece MJ12 tarafından bilinmektedir. Bu belge brifingten sonra yok edilecektir.
Sayfa 1/9 (TS/ORCON) (PAROLA: DANS) Aquarius Projesi, ABD’nin tanımlanamayan uçan cisimler (UFO) ve tanımlanabilen dünya-dışı araçlar (IAC) hakkında yürüttüğü soruşturmanın başından itibaren toplanan 16 ciltlik belgelenmiş bilgiyi içermektedir. Proje birimi 1953 yılında, Başkan Eisenhower’ın emriyle, Ulusal Güvenlik Konseyi (NSC) ve Majestic 12 (MJ12)’nin denetimi altında kurulmuştur. 1966 yılında projenin ismi Gleem’den Aquarius’a çevirilmiştir. Projenin finansmanı CIA’in gizli fonlarından sağlanmıştır. Proje ilk başta GİZLİ olarak sınıflandırılmış, Aralık 1969’da Blue Book Projesi’ne son verilmesinin ardından da şu anki gizlilik sınıfına alınmıştır. Aquarius Projesi’nin amacı UFO/IAC gözlemleri ve uzaylı yaşam formlarıyla temas hakkında tüm bilimsel, teknolojik, tıbbi bilgiyi ve istihbarat bilgilerini toplamaktı. Toplanan bu bilgiler ABD Uzay Programı’nı geliştirmek amacıyla kullanılmıştır. Aşağıda sunulan brifing, ABD Hükümeti’nin hava olayları, ele geçirilen uzay araçları ve dünya-dışı yaşam formlarıyla temas konulu araştırmasına ilişkin resmi bir kayıttır.

Haziran 1947’de Washington eyaletindeki Cascade dağları üzerinde uçan sivil bir pilot havada daha sonra UFO olarak adlandırılacak olan 9 uçan disk gözlemledi. Dönemin Hava Kuvvetleri Teknik İstihbarat Merkezi Komutanı hemen konuyla ilgili bir soruşturma başlatılmasını emretti ve ABD’nin UFO araştırmaları resmen başladı. 1947 yılında dünya-dışı kaynaklı bir uçan araç New Mexico Çölü’ne düştü. Araç Ordu tarafından bulundu ve enkazda dört uzaylı bedeni ele geçirildi. Bu uzaylıların insanlara benzemeyen yaratıklar olduğu tespit edildi. 1949 yılının sonlarına doğru, bir başka uzaylı aracı daha ABD’ye düştü ve Ordu tarafından ele geçirildi. Aracın uzaylı mürettebatından biri kazadan kurtulmuştu. Kurtulan uzaylı erkekti ve kendisine dünya-dışı biyolojik varlık anlamına gelen EBE adını vermekteydi. Uzaylı, New Mexico’daki askeri istihbarat personeli tarafından titizlikle sorgulandı ve kullandığı dil resimli grafikler yoluyla tercüme edildi. Yapılan sorgulama sonucunda uzaylının Dünya’dan yaklaşık 40 ışık yılı uzaklıktaki Zeta Reticuli yıldız sistemindeki bir gezegenden geldiği öğrenildi. 1952 yılına kadar hayatta kalan EBE, 18 Haziran 1952’de açıklanamayan bir hastalık sebebiyle öldü. EBE, yaşadığı süre boyunca uzay teknolojisi, Evrenin başlangıcı ve dünya-dışı konular hakkında çok değerli bilgiler verdi.

Uzay araçlarının ele geçirilmesi, ABD’nin, uzaylıların ülke güvenliğine doğrudan bir tehdit oluşturup oluşturmadıklarını belirlemek amacıyla yoğun bir araştırma başlatmasına neden oldu. 1947 yılında Hava Kuvvetleri UFO olaylarını araştırmak için bir program yürütmeye başladı. Program üç farklı kod adı altında yürütülmekteydi: Grudge, Sign ve en son olarak Blue Book. Hava Kuvvetleri programının amacı UFOlarla ilgili tüm gözlemler ve olaylar hakkında bilgi toplamak ve incelemek, ve olayların ABD’nin güvenliğiyle ilgili bir sorun yaratıp yaratmadığına karar vermekti… Aquarius Projesi altında toplanan raporlar, gerçek uzay aracı gözlemleri ve uzaylı varlıklarla gerçek temas olayları olarak kabul edilmekteydi. Olayların çoğu güvenilir askeri görevliler ve sivil savunma personeli tarafından rapor ediliyordu.

ABD, 1958 yılında Utah Çölü’nde üçüncü bir uzay aracı ele geçirdi. Araç uçuş açısından mükemmel durumdaydı. Aracın uzaylılar tarafından bilinmeyen bir nedenden dolayı terk edildiği açıkça görülmekteydi, çünkü aracın ne içinde ne de çevresinde hiçbir dünya-dışı yaşam formuna rastlanmamıştı. ABD’li bilim adamları aracın bir teknoloji harikası olduğunu düşünmekteydiler. Araç, çok güvenli bir yerde muhafaza edildi ve burada kaldığı yıllar süresince en iyi uzay bilimciler tarafından incelendi. ABD ele geçirilen bu uzaylı aracı sayesinde çok geniş kapsamlı teknolojik bilgiler edindi.

Blue Book Projesi döneminde, Hava Kuvvetleri ve CIA’in talebi üzerine birbirinden bağımsız pek çok bilimsel araştırma yürütüldü. Fakat 1966 yılında MJ12, Hava Kuvvetleri’nin UFO araştırmalarını resmi olarak sona erdirmesine karar verdi. Bunun iki nedeni vardı.
Birincisi, ABD uzaylılarla iletişim kurmuş ve uzaylıların dünyadaki araştırmalarının saldırganca ya da düşmanca olmadığı kanısına varmıştı. Ayrıca, uzaylıların varlığının ABD’nin güvenliğine karşı doğrudan bir tehdit oluşturmadığına karar verilmişti. Araştırmaların sona erdirilmesinin ikinci nedeni ise, halkın UFOların gerçek olduğuna inanmaya başlamasıydı. NSC bu hissin yurt genelinde bir panik yaratmasından endişeleniyordu. Söz konusu dönemde ABD çok hassas projeler yürütmekteydi ve halkın bu projelerden haberdar olmasının ABD Uzay Programı’nın geleceğini tehlikeye atabileceği düşünülüyordu. MJ12, halkın merakını giderebilmek için UFO olayları hakkında bağımsız bir bilimsel çalışmanın yapılmasını kararlaştırdı. Çalışma sonucunda UFOların ulusal güvenliği tehdit ettiği yolunda yeterli kanıt bulunmadığına karar verildi. Bu sonuç Hükümet için yeterliydi; Hava Kuvvetleri UFO araştırmalarını halka resmen durdurduğunu bildirdi ama perde arkası araştırmalar tüm hızıyla sürmekteydi..

Blue Book Projesi’nin Aralık 1969’da sona erdirilmesine rağmen, Aquarius Projesi NSC ve MJ12’nin denetimi altında yürütülmeye devam etti. NSC, UFO gözlemleri ve olayları ile ilgili araştırmaların gizlice ve halkın bilgisi dışında sürdürülmesi gerektiğini düşünüyordu: Eğer Hava Kuvvetleri UFO araştırmalarına devam etseydi, bazı Hava Kuvvetleri görevlileri ve Savunma sivil personeli eninde sonunda Aquarius Projesi ardında yatan gerçekleri öğrenecekti. Buna izin verilemezdi. UFO araştırmalarının gizlilik içinde yürütülmesini sağlamak amacıyla, CIA/DCD ve MJ12’den araştırmacılar çeşitli askeri birimlere ve hükümet birimlerine yerleştirildi ve UFO/IAC olaylarını incelemekle görevlendirildi. Bu ajanlar ABD ve Kanada’nın çeşitli yerlerinde görev yapmaya devam etmektedir. NOT: Uzaylılar nükleer silahlar ve nükleer araştırmalarla çok yakından ilgilenmekteydiler. Rapor edilen pek çok UFO gözlemi ve olayı nükleer silah üsleri yakınlarında gerçekleşmiştir. Uzaylıların nükleer silahlara olan bu yakın ilgisi gelecekte Dünya üzerinde meydana gelebilecek bir nükleer savaş tehdidine karşı önlem almak olarak yorumlanabilir. Hava Kuvvetleri nükleer silahların uzaylılar tarafından çalınması ya da yok edilmesi tehlikesine karşı önlemler almıştır. MJ12, uzaylıların güneş sistemimizi barışçı amaçlarla seyahat ettiklerine emindir. Yine de, uzaylıların geleceğe yönelik planlarının ulusal güvenliğe ve medeniyetin gelişimine karşı bir tehdit oluşturmadığı kesinlikle belirlenene kadar uzaylıların hareketlerini gözlemlemeye ve kaydetmeye devam etmeliyi

Eldeki bilgilerin düşman istihbaratlarınca ele geçirilmesinden korkan MJ12, uzaylıların tıbbi durumlarıyla ilgili teknolojik gerçeklerin -örneğin bir uzaylının canlı olarak ele geçirildiği ve üç yıl hayatta kaldığı gerçeğinin- halka açıklanmaması gerektiğini düşünüyordu. EBE tarafından verilen ve konunun hassasiyeti dolayısıyla halka açıklanmaması gerektiği düşünülen başka bilgiler de vardı. EBE, uzaylı atalarının 2000 yıl önce Dünya sakinlerinin bir medeniyet geliştirmelerine yardımcı olmak üzere Dünya’ya insan tohumu attıklarını bildirmişti. Her ne kadar bu homo-sapienin kimliği hakkında bilgi edinilememiş olsa da kesin olan bir şey vardı: Eğer bu bilgi halka duyurulursa dünya genelinde dinsel bir panik yaratabilirdi.

AQUARIUS PROJESİ KAPSAMINDA YÜRÜTÜLEN PROJELER
1. BANDO PROJESİ: (Parola: Risk) 1949 yılında başlatıldı. Görevi, hayatta kalan uzaylı yaratık ve bulunan diğer uzaylı bedenleri hakkında tıbbi bilgi toplamak ve değerlendirmekti. Bu proje kapsamında EBE tıbbi incelemelerden geçirilmiş ve evrim teorisi hakkındaki sorulara kesin yanıtlar bulunmuştur. Projeye 1974 yılında son verilmiştir.

2. SIGMA PROJESİ: (Parola: Gece yarısı) 1954 yılında, Gleem Projesi’nin bir kolu olarak kuruldu. 1976’da ayrı bir proje olarak yürütülmeye başlandı. Görevi, uzaylılarla iletişim kurmaktı. Bu proje, 1959’da ABD’nin uzaylılarla ilkel düzeyde iletişim kurmaya başlamasıyla başarıya ulaşmıştır. 25 Nisan 1964’te bir Hava Kuvvetleri istihbarat yetkilisi New Mexico Çölü’nde daha önceden belirlenen bir yerde iki uzaylıyla görüşmüştür. Temas yaklaşık 3 saat sürmüş ve istihbarat yetkilisi bu iki uzaylıyla temel bilgi alışverişinde bulunmayı başarmıştır.

3. SNOWBIRD PROJESİ: (Parola: Balina yıldızı) 1972’de kurulmuştur. Görevi, ele geçirilen uzaylı araçlarını test uçuşuna çıkarmaktı. Bu proje hala Nevada’da yürütülmektedir.

4. POUNCE PROJESİ: (Parola: Dixie) 1968’de kuruldu. Görevi uzay teknolojisi hakkında elde edilen tüm bilgileri değerlendirmekti. Pounce Projesi de halen devam etmektedir.

  • Simdide su dünya üzerindeki “uzaylilar” konusundaki gercekleri bir siralayayim!
  • Dünyaya uzayli iirklarin gemileri düsmüstür.
  • Uzay gemileri hem bu boyuttan hemde ultra-boyutlardan gelen irklara aitti.
  • Önceki Amerikan hükümetlerinin teknoloji elde etme calismalari basari ile gerceklesti.
  • Amerikan hükümetinin elinde, zamaninda canli uzayli irk varliklari rehine olarak bulundu.
  • Amerikan hükümeti uzayli kadavralarinda otopsiler yapti.
  • Amerikan istihbarat birimleri olaylari örtbas etmek icin güvenlik güclerini kullandilar.
  • Insanlar eskiden beri ve halen kaciriliyor, sakat birakiliyor ve öldürülüyorlar.
  • Suanda insanlarin arasinda olan uzayli irklar toplumun belirli kesimlerini kontrol altinda tutuyorlar.
  • Dünya disi gücler yer altinda ve Ay yüzeyinde üslere sahipler.
  • Amerikan hükümeti zihin kontrolü, anti-yercekimli itis gücü ve laser teknolojiler ile ilgili, dis dünyali güclerle bir süre beraber calisti.
  • Milyonlarca sigir biyolojik materyal elde edilmesi sürecinde Amerikan ve dis dünyali gücler tarafindan farkli sebeplerden dolayi öldürüldü.
  • Icinde bulundugumuz multi-boyut göreceliginde diger boyutlardaki varliklarda bizim boyutumuza giriyorlar ve bunlarin bir kismi kötü niyetli.
  • Genetik ve dinsel gelisimimiz dünya disi ve dünyali gücler tarafindan yapilandirildi.
  • Aktüel teknolojik yapimiz halkin bildiginin cok ötesinde bir durumda.
  • NASA nin uzay programlari sadece halki uykuda tutmak icin olusturulan bir örtbas programidir.
  • Insanlar aktiv bir sekilde gercegin örtbas edilmesi icin CIA ve NSA ajanlari tarafindan öldürülüyorlar. Bu gercegin oratya cikmasi iki örgütünde cökmesine neden olur.
  • eldeki bilgiler dünya disi varliklarin 5 ila 10 bin senedir dünyada bulunduklarini ispatliyor.
  • Samanyolu zaman takvimine göre, medeniyetimiz milyarlarca yildir var olan digerlerinden sadece birisi.
    Dünya disi varliklarin psikolojik arastirmalari.
  • Insanlardaki Metagen faktörü.

Dünya disi varliklarin siniflandirilmalari:
Misafirler : Ameriken hükümetinin izni ile dünyada kalmasina izin verilenler.
Ziyaretciler : Dünyaya belli olmayan görevler icin gelenler.
Esirler : Amerikan yada diger hükümetler tarafindan yakalananlar.
Arastirmacilar : Dünyaya bilimsel arastirmalar icin gelenler.
Davetsiz gelenler veya Kötü niyetli olanlar : Toplum degerlerimize saygi duymayanlar.
Nötrler : Bizi izleyenler ancak asla karismayanlar.
Kolonizeler : Kücük gruplar olarak Insanlar arasinda tipki bizler gibi yasayanlar.
Etkileyiciler : Tarihimize gerektigi zaman karismaya karar veren kücük gruplar.

Dünya üzerindeki dünya disi varliklar:
Günümüzde dünyamizi ziyaret eden yüz altmis (160) civarinda irk var. Bunlarin arasinda en cok ziyaret edenler ise su irklar:
Tip 1 Griler : Rigelyanlilar, rigel yildiz sisteminden geliyorlar, yaklasik 1.20m boylarindalar. Kafalarinin ebati büyük ve genis cekik gözlüler. Sadece teknoloji icin isbirligi yaparlar ve bizim medeniyet olarak onlarin gözünde bir degerimiz yoktur. Bizden elde ettikleri biyolojik salgilari ile hayatta kalabiliyorlar, yani bir nevi biyolojik vampirler.
Tip 2 Griler : Zeta Reticulea 1 & 2 yildiz sisteminden geliyorlar. Görünüs olarak tipki tip 1 Grilere benziyorlar, yüzlerinde hafif bir fark var ve sadece parmaklarinin sekli biraz farkli. Bu griler daha bilgili bir davranisa sahipler. Belirli bir derecede sagduyuya sahipler ve pasif bir yapidalar. Tip 1 griler gibi biyolojik salgi gereksinimleri yok.
Tip 3 Griler : Tip 1 ve 2 nin basit bir klonu. Iki grup icin hizmetci olarak görev yapiyorlar. Dudaklari cok ince yada hic yok.
Nordik, Sarisin, Isvecli : Tipki kullanilan isimlerdeki gibi bir görünümleri var, yani bize benziyorlar. Mavi gözlü ve sarisinlar, bazi kyou renkli sacli ve kahverenkli gözü olanlarda var ve bu irk sarisinlara göre biraz daha kisa. Evrenin ic islerine karismama kanununa uyarak bize karismiyorlar fakat eger Grilerin hareketleri bizleri etkileyebilecek tarzda ise karisabiliyorlar.
Nordik Klonlar : Tipki bize benziyorlar fakat deri renklerinde hafif bir grilik var. Tip 1 Griler tarafindan üretiliyorlar ve kendilerine hizmet etmelerini sagliyorlar.
Boyutlar arasi varliklar : Bircok farkli sekile sahip olabiliyorlar ve genelde bariscil bir davranisa sahipler.
Kisa humanoidler : 45 ilan 75 cm arasinda bir boya sahipler. Derileri hafif mavimsi. Meksikanin Chihuahua bölgesinde sikca görülmektedirler.
Killi cüceler (portakal renkli) : Genelde boylari 1.20m kadar ve agirliklari ise 15 kilo kadar oluyor. Saclari kirmizi renkte. Nötr bir davranisa sahip görünüyorlar ve zeki varliklara karsi saygi duyuyorlar.
Cok uzun Irk : Tipki bize benziyorlar ve boylari 2.15m ila 2.40m arasinda degisiyor. Isveclilerle bir birlik icerisindeler.
Men In Black : Herhangi bir hükümet organizasyonuna bagli degil gibiler. isiga karsi duyarli sürüngen tarzi bri irise sahipler. Cogunlukla siyah giyiniyorlar (bazen ya sadece beyaz yada sadece gri de olabiliyor), gruplar halinde geziyorlar, siyah arabalar kullaniyorlar, siyah gözlük takiyorlar ve bazen zamana adapte olamama gibi belirtiler sergiliyorlar. UFO görünümlei ardindan beliriyorlar ve görgü sahitleri ile görüsüyorlar, ayrica kendilerini hükümet yetkilisi olarak tanitiyorlar. Bir galaktik CIA gibi bir görev yapiyorlar.

Bu tip varliklar Amerikadaki Dulce yeralti tesislerinde yaklasik 1963ten beri klonlanarak binlercesi üretiliyor. Amerikada daha buna benzer 26 tane daha ayni islevi gören tesis var. Dulcede suan yasayan 18.000 dünya disi varlik var ve insanlarla beraber yasiyor ve calismalarini yapiyorlar. 1979 yilinda Dulce üssünde cikan bir insan uzayli ayaklanmasinda 82 insan ve 132 uzayli varlik öldürülmüstü. (Star Wars : Klon Savaslarindaki klonlarin nasil yapildigini hatirlayaniniz varmi? Hayal gücünüzü dahada genisletmelisiniz!)
Dulce tesisinin 4.Katinda yapilan calismalar; Insan/Uzayli icerikli, Aura arastirmalari ve diger tüm rüya, hipnoz, telepati gibi bölümleri icermektedir. Insanlarin bioplasmik vücut yapilarini nasil manipule edebileceklerini cok iyi biliyorlar. Kalp atislarinizi derin cikisli delta dalgalari ile yavaslatip, statik bir soka yaratabiliyorlar ve ardindan beyin-bilgisayar baglantisi ile tekrar programlama yapabiliyorlar. Zihninize bilgi yani hatiralar yerlestirip gerekirse bunlari silebiliyorlar. Icinde bulundugumuz psisik savas caginda kullandiklari teknikler gün gectikce ilerlemeye devam ediyor. Bunlardan bazilari:

  • Nano-teknolojisi
  • Bio-teknolojisi
  • Micro-Makineler
  • PSI-Savaslari
  • Elektronik Hafiza Cözünmesi
  • Radyo-Hipnotik Intra-Serebral (Beyin) Kontrol.

Ve diger bazi davranis kontrol mekanizmalarida bu yollarla saglaniyor:

  • Kimyasal etkenler
  • Ultra-Sonikler
  • Optik Frekanslar (TV)
  • Elektro-Manyetik, (EM) Frekanslari

Bunlar dogrudan bilince saldiriya geciyorlar.
Iste size Dulce tesislerinde yapilan uzayli/insan DNA si ile olusturulan hibridlerin semasi:

UNI-Terrestrial – Kod Adi “UNA”: (Yedi dünya disi ata irkin buradaki medeniyetimizi olusturmasi).
Aciklanamayan bazi evrim sorulari aslinda asirlar önce baslamisti. Büyük bir afet sonucu 7 ata irk dünyaya gelerek burada yeni bir medeniyet kurmuslardi. Bu bilgi Genesis III (G-III) Projesi tarafindan elde edilmisti. Bu ata irklar sirasi ile:
Beyaz Irk : Altair
Siyah Irk : Qizan (Qal’at) (Görev: Insaat)
Sari Irk : Tutakai Tikopai (Görev: Mühendislik)
Mavi Irk : Kasimar (Görev: Oceanografi)
Yesil Irk : K’ushui K’hotan (Görev: Jeoloji ve Speleoloji)
Kirmizi Irk : Ahzdar (Görev: Cevresel projeler)
Altin Irk : Caspan Jassan Paegan (Görev: Konsey ve Organizasyon)

Görevlerinin amaci: Genetik arastirma ve samanyolu galaksisindeki (N’erandha B’hal) yildizin (sol) ‘günesimizin’ 3. gezegenin (Terra) kolonizasyonu.
Grup: Altaires, Qizan Qal’Ats, Tutakai Tikopais, Kasimars, K’ushui K’hotans, Ahzdars, Caspan Jassan Paegans.
Görevin gidisati:

  1. Kendi gezegenlerine benzeyen alanlari ayirma. Terra, Mars ve Phaeton’un ayrimi.
  2. Dünya sürüngenleri üzerindeki arastirmalar – bugün dinazor dedigimiz mutasyona neden oldu.
  3. Memelilerle üzerinde yapilan mutasyon arastirmalari.
  4. Dinazorlar (öldürüldü) yok edildi.
  5. Sol’da (günesimiz) yasanan kriz.
  6. Orjinal görevin yok olusu.
  7. Hayatta kalanlar ve onlarin görevin imhasindan dolayi olusan mental problemleri.
  8. Hayatta kalanlar arasinda savas.
  9. Phaeton’un yok edilisi ve asteroid kusaginin (Van Allen Kusagi) olusturulmasi.
  10. Hayatta kalanlar ayrilir ve bilinen kadim medeniyetleri Mu, Lemuria ve Atlantis adi altinda kurarlar.
  11. Homo-Sapiens, Homo-Mermanus (Deniz varliklari) ve Homo-Interior (Yeralti varliklari) gruplari hayatta kalmis olanlarla beraber yasamaya baslarlar.
  12. Baskin olan Griler ve Nordik irklarin dünyaya inmeye baslamalari.
(UNA) Görevin Yildiz Haritasi: (Düsmüs olan bir UFO dan ele gecirilmisti)

Intra-Terrestrial – Kod adi: INTERAV
Tera’ya (Dünya) caglar evvel gelmislerdi ve simdi burasida onlarin evi oldu. Kadim zamanlarda Dünya/Boyut/Zaman-Mekan’i farkli olan yerlerden gelmislerdi. Bilgilerin bircogu düsen UFO lardan elde edilmistir.
Burada üzerine konustugumuz irk 7. en büyük irk, yerin 4 katman altinda yasayan 2 genis irkida bulmus durumdayiz.
REPTILOID:
Boy: Erkek -2.0m, Disi – 1.4m
Agirlik: Erkek – 200kg, Disi – 100kg
Yasam: Erkek – 60yil, Disi – 23yil
Eski bir medeniyete sahipler ve oldukca ileri bir teknolojileri var. Sadece belirli cihazlara bagli olarak hayatta kalabiliyorlar.


REPTILOID TIP A ERKEK


REPTILOID TIP B ERKEK


REPTILOID YADA REPTIOD TIP C ERKEK (Fotograf)

Tipki diger sürüngenler gibi soguk kanlilar. Yasadiklari yerlerde (Yer altindaki devasa magaralar) yapay olusturulan tropik klimalar icerisinde yasiyorlar. Kuvözlerde yumurtlayarak kulucka metodu ile ürüyorlar. Vücut isilari cevre isisinin cok az bir miktar üzerinde bulunabiliyor. Az miktardaki oksijen ile doku gelisimleri ve yiyecek üretimlerini saglayabiliyorlar. Gözleri uyanikken neredeyse hic kapanmiyor. Gözleri binlerce mikroskobik fasetlerden olusuyor ve her fasetin kendine ait bir kapakcigi bulunuyor. isigin yogunluguna göre gözün algilama kapasitesi düsüyor. Reptiloidler ve Reptoidler yer altindaki gizli magralarda hayatta kalmayi basardilar.

INSECTOID:
Boy (Üst irk): Erkek – 1.60m, Disi – 1.20m
Boy (Hizmetci irk): Erkek – 1.00m, Disi – 1.00m
Agirlik (Üst irk): Erkek – 70kg, Disi – 40kg
Agirlik (Hizmetci irk) : Erkek – 35kg, Disi – 35kg
Yas: Erkek – 130yil, Disi – 150yil


INSECTOID (ÜST IRK) TIP 1 ERKEK


INSECTOID (HIZMETCI IRK) TIP 2 ERKEK

Insectoidlerin retinalari sese duyarli cubuklardan olusur ve farkli renkteki isik hüzmelerini algilayamazlar. Renkleri dual antenleri sayesinde, onlari ses alicisi olarak kullanip karmasik bir yapidaki görme islemlerini saglarlar. Antenlerinin uzunluklari sayesinde objelerin tepe kisimlarini gri tonlarinda algilarlar. elde ettikleri görüntüyü quadroskopik olarak nitelendirebiliriz. Ses algilama yetenekleri insanlarinkinden kat kat üstündür ve insanlarin duyamayacagi ses dalgalarini duyma yetenegine sahiptirler. Antenlerinin tek yönlü durmasindan dolayi, dinlerken baslarini hafifce öne dogru egerler. Sinirli bir dis iskelete sahiptirler.
Bircok daha öncede belirtilen irklar Ic-Dünyada yasamaktadirlar. Bunlar sirasiyla:

  • Yesil Insanlar: Hayatta kalanlarin bir kismi,  kadim K’ushui K’hotans yada Yesil Insan irkinin bir parcasi olarak hayatta kalmisti.
  • Caspan Jassan Paegans veya Altin Irk: Hayatta kalanlarin bir kismi, dünyanin orient kisminda büyük gruplar halinde daglarin icerisinde hayatta kaldilar. Burada Essenileri olusturdular.
  • Etrenale: Altair den genetik olarak mutasyona ugramis olan ve yaslanma süreclerini oldukca yavaslatmis olanlar. Bu sayede caglarca yasayabiliyorlar.
  • Kasimar ve Mavi Irk: Hayatta kalip MU, Lemuria ve Atlantisi kuranlar. Hayatta kalmis olanlar suan Ic-Dünyada yasiyorlar ve bazi Atlantisliler ise deniz altinda yasiyorlar.
  • Deviantlar: Kasimar/Insectoid irkinda mutasyona ugrayip hayatta kalmis olanlar. Oldukca ilkel ve saldirgan bir irk. Demon efsaneleri bu yeralti Deviant irki tarafindan olusmustu.


DEVIANT ERKEK

Meta Terrestrial – Kod adi: Meredith
(Baska bir Zaman/Mekandan gelen Dis Dünyali yada Dünya insanlarinin baska bir Zaman/Mekandan gelenleri). Meta Terrestrial ziyaretciler farkli bir boyuttan geliyorlar. Bu bilgi düsen UFOlardan elde edilmisti. Zaman seyahatcileri – elimizdeki bilgiler sadece Essessani Irki üzerine. Insan ve Zeta-Reticulae irklarinin hibrid bir olusumunun gelecekteki görünümü.


Bunlarin haricindede daha bircok Meta Terrestrial Irkin olmasi mümkün, sadece suan icin yeterince bilmiyoruz. NOT: Essessani Irkinin bir örnegini Steven Spilberg’in “Close Encounters of the Third Kind” filminde görebilirsiniz. (Özel versiyonundki görüntüler daha iyi)

MOOK – oldukca kisa (1.30m) ve karni sürekli ac olan bir varlik. Kollari uzun ve üc parmagi var, cok komik elbiseler giyiyorlar.

MOOK

WADIG: Ilkel bir primata benzemesine ragmen aslinda zeki bir varlik. Koca Ayak (Big Foot) olarakda biliniyor. Kiyafet giymedigi icin insanlarin bazilari onu primatlara benzettikleri icin kayip link ile bir baglantisi oldugunu zannediyorlar.


WADIG

Bu varliklarin hakkinda yeterince derin bilgiye sahip olmadigimiz icin üzerlerinde atip tutmaya gerek yok. Ancak sadece varliklarinin tasdik edilmis olmasi dahi suan icin yeterli.

Simdide Dünya üzerinde en cok kalmis ve medeniyetin üzerinde etkisi olmus Gri irk hakkinda konusalim.

  1. Tip A:  Rigelian, Rigel, veya Soluk Gri
  2. Tip B:  2-Reticulae, Z-Reticulae 1, veya Gri
  3. Tip C:  2-Reticulae, Z-Reticulae 2, veya Gri
  4. Tip D:  Orion, Pleiades, veya Nordik
  5. Tip E:  Barnard Yildizi, Oranj


RIGELIAN (Saldirgan olarakda bilinirler)

Saldirgan olan Dünya Disi varliklar eldeki bilgilere göre söyle izah edilebilirler:

  • Boylari 90cm ile 120cm arasindadir.
  • Ayakta dururlar ve ince bacaklari vardir.
  • Kücük (ince) bir yapiya sahiptirler.
  • Kafa vücuda oranla daha büyük.
  • Dista görünen bir kulak loblari yok.
  • Vücutlari kilsiz.
  • Damlaya benzeyen, opak siyah ve kedi gibi göz bebekleri vardir.
  • Gözler yaklasik 35° egimdedirler.
  • Düz ve kücük bir agiz ve ince dudaklar.
  • Kollar peygamber böcegi gibi durur (Normal hal), eller dize kadar uzanir.
  • Uzun kollar ve kücük avuclar.
  • Penceye benzeyen parmaklar, (ikisi uzun, ikisi kisa ve arasi perdeli)
  • Siki görünümlü, sönük gri deri, sürüngene benzer
  • Bazi organlar insanlarinkine benziyor ancak evrimle farkli gelismisler.
  • En önemlisi ise, sindirim sistemlerinin calismiyor olmasi ve iki ayri beyine sahip olmalari. Bu veriler kazalarda ele gecen kadavralarda yapilan otopsiler ile elde edilmisti.
  • Kesin, yavas ve düsünerek hareketlerini yapiyorlar (Yürümek gibi).
  • Ikinci önemli bulus ise – Onlarin insan kanina veya insanlarin biyolojik sivilarina, hayatta kalabilmek icin ihtiyaclari olduklari. Kötü sartlarda bunu hayvanlardanda temin edebiliyorlar. Yiyecek klorofil fotosentezi ile enerjiye dönüstürülüp diski deri üzerinde atiliyor, (bir nevi bitkisel yasam formu). Bu varliklarin beyin yarilari ortadaki bir kemik duvari ile ayrilmis ve birbirlerinden bagimsiz calisiyor.
  • Bu varliklar hakkindaki genis bilgiler ve tarihleri “Yellow Book” isimli dosyada bulunuyor.
  • Yalana yatkin olduklari icin “Yellow Book” dosyasindaki bilgilerin 100% dogrulugundan emin degiliz.
  • Luna-1 Ay’in diger tarafinda bulunan Rigelianlarin bulundugu üs. Apollo astronotlari tarafindan görülmüs ve film edilmislerdi. Bu üste, bir maden operasyonu icin oldukca genis araclar kullaniyorlar ve cevrede ana gemiler bulunuyor.
  • Wavenest Rigelianlarin Atlantik Okyanusundaki deniz alti üslerinin ismi. Burada madencilik yapiyor ve devasa sigara seklindeki gemilerini sakliyorlar.

Soluk Griler
Tip A
Bu irk Rigel Yildiz Sisteminden gelen genis burunlu olanlardir. Amerikan hükümeti Eisenhover zamaninda bu irkla bir teknolojik alisveris anlasmasina girmistir.

  • Boylari 1.00m ila 1.50 arasindadir. Agirliklari ise 18-20kg kadardir.
  • Gözleri yari yuvarlak gibidir ve göz bebekleri yoktur. Genis, badem seklinde, uzar gibi ice gömülü, birbirlerinden oldukca ayri, hafif egimli, oryantal yada mongoloid gibi görünürler.
  • Vücut oranlarina göre kafalari oldukca büyük.
  • Basin yanlarinda herhangi bir kulak cikintisi veya girisi yok.
  • Burun uzun ve belirsiz gibi. Iki burun deligi hafifi bir kesik gibi barizlesiyor.
  • Agiz kücük ve dudaksiz. Otopsilere göre agizlari konusmak yada yiyecek icin elverisli bir yapiya sahip degil.
  • Boyun oldukca ince ve elbisenin yakasindan dolayi bazen fark bile edilemiyor.
  • Kafa sacsiz.
  • Gövde kücük ve zayif.
  • Genelde metalik ancak esnek bir uniforma giyiyorlar.
  • Kollari zayif ve uzun, dizlerine kadar uzaniyor.
  • Ellerinde 4 parmak var fakat bas parmaklari yok. Iki parmaklari digerlerine daha göre uzun gibi görünüyor. Bir cesit uzun tirnaklari var. Parmaklar arasinda hafifce bir yüzgec var.
  • Bacaklar kisa ve zayif. Ayaklari orangutan ayagina benziyor.
  • Disleri yok.
  • Derileri hafifi bej, ten kahvesi veya pembemsi gri gibi bir renkte. Hafif ter ve belirli bir kokuya sahipler. Deri dokulari ag gibi birbirini kesen cizgilerin olsuturdugu bir agi andiriyor. Yaklasik olarak iguana yada bukalemun tarzi bir deri dokulari var denebilir.


RIGELIAN TIP A

  • Herhangi bir üreme organlari yok. Belkide evrim süreclerinde köreldi. Üreme organlarinin olmayisi klonlayarak üreme isleminin kacinilmazligini gösteriyor.
  • Sanki hepside ayni kaliptan cikmis gibi bir sekle sahipler, veya ayni yüz hatlarina sahipler.
  • Vücut icerisinde renksiz bir sivilari var. Alyuvarlari yok. Lenfositleri yok. Oksijen barindiriyor gibi gözükmüyorlar. Herhangi bir sekilde su yada yiyecek ihtiyaclarinin oldugu gözlemlenmedi. Sindirim sistemleri yok. Rectal bir cikislari yok.
  • Yasam süreleri henüz bilinmiyor.

TIP B
Tip B ler Zeta-Reticulae 1 den gelenler. Amerikan hükümeti bu irklada bir anlasma icerisinde.

Fizyolojileri Rigelian irkindan olanlar ile neredeyse ayni. Bunlar Disi ve Erkek. Farklar, hayatta kalmak icin yiyecege ihtiyaclari var. Süt ürünülerinin proteinlerini tercih ediyorlar. Aseksüel bir üreme tarzlari var. Cenin disinin vücudunun disinda büyüyor.


ZETA-RETICULAE 1 TIP B

TIP C
Tip C 1&2 Zeta-Reticulae 2 den gelenler. Bunlar diger varliklari ve bizleri inceleyen irklar.

ZETA-RETICULAE 2 TIP C

  • Fizyolojileri Zeta-Reticulae 1 ler ile nerdeyse ayni. Fark, büyük göz bebeklerinin olmasi.
  • Dista görünen kulaklari var.
  • Tip C 1 lerin üreme tarzi tipki Zeta-Reticulae 1 lerinki gibi.
  • Kücük dudaklari var ve girtlaklari sayesinde sözlü konusabiliyorlar.


ZETA RETICULAE 2 TIP C

  • Aradaki fark sadece kafa yapilari.
  • Gözleri ve göz bebekleri var.
  • Tip C 2 lerin kulaklari dista görülüyor.
  • Zeta-Reticulaen 1 lerden daha kisalar.
  • Yumurtlayarak ürüyorlar.

NORDIKLER
TIP D
Tip D ler Nordiklilerdir. Normalde sarisin humanoidlerdir.
Boy: Erkek – 2.00m, Disi – 1.70m
Agirlik: Erkek – 90kg, Disi- 70kg
Yasam: Erkek – 60yil, Disi – 23yil
Bircok yerden geliyorlar ancak genel merkezleri Orion ve Pleiades yildiz sistemi olarak biliniyor.

ORANJLAR
TIP E
Tip E lere Oranjlar denir. Kirmizi sacli humanoid bir irktir. Barnard yildizlarindan geliyorlar.
Boy: Erkek – 1.70m, Disi – 2.00m
Agirlik: Erkek – 70kg, Disi – 50kg
Yasam: Bilinmiyor
Bazen sakalli olabiliyorlar.

Simdi birde su UFO zannedebileceginiz konulara bakalim:
XH-75D Helikopteri. Yercekimli Elektromanyetik Projektörleri sayesinde etrafinda olsuturdugu manyetik alanda olusan foton cemberinde, distan bakildiginda sanki bir UFO gibi bir görüntü yaratiyor.

Kaynak

Yazar Hakkında |

1980 yılında Kocaeli'nde doğdum. Yaklaşık 13 yıldır tasarımla uğraşmaktayım. Çok küçük yaşlardan beri Uzay ve ötesine olan ilgim doğrultusunda, merakımı gidermek ve bilgi sahibi olmak amacıyla bu konular üzerine yıllardır araştırma yapmaktayım.

Start typing and press Enter to search