Kütle çekiminin 10 boyutlu teorisi, standart kuantum fiziği ile aynı öngörülerde bulunabiliyor. Uzmanlar bunu gösteren simülasyonun hologram evren görüşüne destek olan bulgular verdiğini düşünüyorlar.
Karadeliklerde yapılan analizler, Kuantum Teorisi ile Einstein’ın Kütleçekim Teorisi‘nin çeliştiğini gösteriyor. Ancak bu çelişki, Hologram Evren Teorisi ile çözülebilir. Hologram Evren Teorisi, sanıldığının aksine Matrix‘te gösterildiği gibi bir “illüzyon” ile uzaktan yakından alakası olmayan bir teori. “Hologram” sözcüğü, Evren’imizin daha fazla boyutlu bir sistem içerisindeki bir izdüşümü olabileceği fikrine işaret ediyor.
1997 senesinde teorik fizikçi Juan Maldacena cesaret isteyen bir evren modeli ileri sürdü. Bu modele göre kütleçekimi, sonsuza yakın derecede ince, titreşen sicimler nedeniyle oluşuyordu ve bu sicimler halihazırda bildiğimiz fizikle ifade edilebilir yapılardı. Matematiksel olarak oldukça karmaşık bir arka plana sahip olan ve 9 uzay – 1 zaman boyutu içerisinde yer alan bu sicimler dünyası basitçe bir hologram olabilirdi: gerçekte olan hareketler, daha basit, daha düz bir kozmos içerisinde, kütleçekimsiz bir ortamda gerçekleşiyor olabilirdi.
cxhgjdghjgd-620x367
Maldacena’nın görüşleri fizikçileri oldukça etkiledi çünkü son derece popüler olan ancak ispatlanamayan bir teori olan Sicim Teorisi‘ni sağlam temellere oturtuyordu. Ayrıca Kuantum Fiziği ile Einstein’ın Kütleçekim Teorisi arasındaki tutarsızlıkları da çözecek bir yol öneriyordu. Bu yaklaşım, fizikçilere çok değerli bir “ikili dil sistemi” sunuyordu. Bunu kullanarak fizikçiler evreni açıklayan iki dil arasında birinden diğerine geçebiliyorlardı. Bir sistemde çözülemez gibi gözüken sorunları diğer sisteme taşıyarak çözebiliyorlardı. Ancak her ne kadar Maldacena’nın görüşleri o zamanlardan beridir doğruymuş gibi kabul edilse de, köklü bir ispat halen yapılamamıştı.
arXiv isimli makale deposuna yükledikleri 2 yeni makalede Japonya’da bulunan Ibaraki Üniversitesi‘nden Yoshifumi Hyakutake ve ekip arkadaşları, doğrudan olmasa da, Maldacena’nın yaklaşımının doğru olduğuna dair ipuçları veren veriler sundular.
multiuniverse77755-620x354
Makalelerden birinde Hyakutake bir karadeliğin iç enerjisini, olay ufkunun yerini (karadelik ile Evren’in geri kalanı arasındaki sınır), karadeliğin entropisini ve diğer özelliklerini hem Sicim Teorisi’nin öngörülerine dayanarak, hem de “sanal parçacıklar” adı verilen ve sürekli olarak varlık içerisinde oluşuveren parçacıkların etkileri çerçevesinde hesapladı. Diğer makalesinde ise o ve ekip arkadaşları düşük boyutlu ve kütleçekimsiz kozmosun iç enerjisini hesapladılar. İki bilgisayar hesabı birbiriyle uyuşmaktaydı. Şu anda Princeton Üniversitesi Gelişmiş Araştırmalar Enstitüsü’nde çalışan ve araştırmada yer almamış olan Maldacena şöyle söylüyor:
“Tahminler doğru gibi gözüküyor. Bulgular kuantum kütleçekimi ile sicim teorisi içerisindeki birçok düşünceyi test etmek için oldukça ilginç bir yol sunuyor. İki makale, Japon ekibi tarafından son birkaç yılda ortaya konulan emeklerin üzerine inşa edilmiş halde. Bu makale dizilerinin tamamı çok güzel, çünkü hiçbir analitik testin bulunmadığı bölgelerde, evrenin ikili doğasını test ediyor.”
Stanford Üniversitesi’nde teorik fizikçi olan ve holografik evren görüşünü ilk olarak araştırmaya başlayan uzmanlar arasında yer alan Leonard Susskind ise şöyle söylüyor:
“Doğru olması gerektiği konusunda oldukça emin olduğumuz ancak halen bir yaklaşım olarak gördüğümüz bir konuya yönelik olarak belki de ilk defa sayısal bir doğrulamada bulundular. Bir diğer deyişle, karadeliklerin termodinamiğinin düşük boyutlu evrende yeniden üretilebileceğini gösterdiler.”
prometheus56-620x304
Maldacena, Japon ekibi tarafından araştırılan iki evren modeli de bizim kendi Evren’imizi temsil etmediğini vurguluyor. Karadelikli bir kozmosun 10 boyutu vardır. Bunların 8 tanesi, 8 boyutlu bir küre oluşturur. Daha alt boyutta ve kütleçekimsiz olanınsa tek bir boyutu vardır ve bu boyut, birbirine bağlanmış bir grup ideal yay (harmonik osilatör) gibi davranır. Maldacena sözlerini şöyle bitiriyor:
“Buna rağmen, birbirinden tamamen ayrıymış gibi gözüken dünyaların aslında birebir aynı olduğunun sayısal olarak gösterilmesi, Evren’imizin bir gün çok daha basit, sadece Kuantum Teorisi ile açıklanabilir bir kozmos olduğunu gösterebileceğimiz konusunda bize umutlar vermektedir.”
Hazırlayan: ÇMB (Evrim Ağacı)
Kaynak: Nature