Hepimiz, kablosuz internetin, eski moda kablolu internete göre ne kadar kolaylık ve kullanılabilirlik sağladığının farkındayız. Peki hayatımızın her anında ihtiyaç duyduğumuz elektriği kablosuz olarak kullanabileceğimizi hiç düşündünüz mü?kablosuz elektirk
Bu soru, ilk elektrik mühendisi ve hayatımızı doğrudan etkileyen bir çok icadın mucidi Nikola Tesla’nın hayatını inceleyen neredeyse tüm insanların aklına takılmıştır. Tesla, elektrik enerjisinin, radyo dalgaları gibi bir noktadan diğer bir noktaya kablosuz olarak taşınabileceğini iddia etmiştir. Bu iddiasını kanıtlamak amacıyla Long Island’da 1901 ile 1905 yılları arasında Wardenclyffe Kulesi’ni kurmuş ve dünyanın katmanlarından biri olan iyonosferi kullanarak elektriğin kablosuz olarak iletimi için deneyler yapmıştır. Birçok kaynağa göre bu konuda birden fazla başarılı deneyi bulunmaktadır.
Ancak Tesla’nın en önemli mali destekçisi J.P Morgan’nın enerjinin yok fiyata satılacağı gerekçesiyle projeden tüm desteğini çekmesiyle proje rafa kalkmıştır. Tesla daha sonraları bu fikri George Westinghouse’a teklif etse de aynı gerekçeyle proje reddedilmiştir. Böylece insanlık adına önemli bir fırsat kaçırılmıştır.
O günden bugüne yapılan tüm çalışmalara rağmen günlük yaşamda kullanabileceğimiz bir sistem geliştirilememedi öte yandan bu konuya olan ilgide hiçbir zaman azalmadı. Bu konu çok sayıda belgesel ve filmde işlendi.
Aşağıdaki fotoğraf 2006 yılı yapımı The Prestige isimli filmden kablosuz elektrik enerjisi iletimi ile lambaların yakıldığı ilgi çeken bir sahne.Kablosuz Elektrik (1)
10445580_10203499430031343_5013764415453953993_nAradan geçen yıllarda çalışmalar sürse de ilk ciddi başarı 2007 yılında geldi. Liderliğini Hırvat fizikçi ve elektrik mühendisi Marin Saljacıc’in yaptığı Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) çalışan uzmanlardan oluşan takım 2 metre uzaktan 60 watt gücünde bir ampulü yakmayı başardı.
Çalışmalarının asıl amacı küçük bir hacimdeki küçük güçlerde çalışabilen cihazları yine aynı hacimdeki belirli tek bir noktadan kablosuz elektrik enerjisi ile beslemekti. Bu hayatımızın vazgeçilmezleri haline gelen tablet bilgisayarlar, cep telefonlarımızı evimizde kabloya ihtiyaç duymadan şarj edebileceğimiz anlamına gelmektedir. Tesla’nın kablosuz elektrik iletim fikri tam olarak gerçekleştirilemese de günümüzün ihtiyaçlarına uygun olarak değerlendirilmiş ve en azından evimizdeki kablo karmaşıklığından kurtulmak amaçlamıştır. Grubu bu konuda çalışmaya yönelten sebep ise grubu kuran Marin Soljacic adlı profesörün her gece telefonunu şarj etmeyi unutması ve bu duruma katlanamayacak hale gelmesi.
Kablosuz Elektrik
Aslında şuan kullandığımız her türlü elektrikli cihazların %90’ ında kablosuz elektrik iletimi yapılmaktadır. Bu iletimi gerçekleştiren transformatördür. Ancak transformatörlerin çalışma prensibi olan bu manyetik akı hem etraftaki canlılar zarar verebilecek derecede tehlikelidir hemde uzun mesafelerde etkisini kaybeder.
Soljacic ve takımının işe başlangıç noktası transformatörlerin yapısal olarak bu özelliklerinin istenen sisteme adapte edilmesi olmuştur. İstenen sistem bir alıcı ve bir verici elemanından oluşucak ve sadece kendi aralarında enerji değiş tokuşu gerçekleştiricekti. Bunun için daha önce hiç denenmemiş bir fikir olan rezonans olayını kullanmaya karar verdiler. Transformatördeki giriş ve çıkış sargıları yerine giriş ve çıkış rezonatörü kullandılar. Böylece rezonatörler aynı frekansda çalışacak ve enerji değiş tokuşu yaparken etraftaki canlılara zarar vermicekti.
10481629_10203499431071369_130913259528069382_nSoljacic ve takımı, bir grup olmaktan çıktı ve bugün neredeyse tüm cep telefon üreticileri ve intel gibi donanım devlerinin peşinden koştuğu bir şirket haline geldi. Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde Soljacic’in telefonunu sık sık şarj etmeyi unutması sayesinde , kullandığımız küçük güçlerdeki elektronik cihazlarımızı kablosuz şarj edebileceğiz.