*Tufanın büyüklüğü ile ilgili olarak, geçen yüzyıl içinde Ninive’de yapılan kazılarda çıkan Asur kralı Asurbanipal’in kütüphanesi içindeki bir tablette yazılı olan şu ifade bize Tufanının ne kadar büyük ve dehşetli bir olay olduğunu gösterir:
“Tufan her şeyi silip süpürdükten sonra,
Ülkenin yıkılması tamamlandıktan sonra,
İnsanlık sonuna kadar dayandıktan sonra,
İnsanlığın tohumu korunduktan sonra,
Karabaşlı Sümer halkı kendisini yeniden kalkındırdıktan sonra,”
*Yukarıdaki belgede yer alan “İnsanlığın tohumu korunduktan sonra” ifadesi, Tufan olayının insanoğlunu ne kadar derinden etkilediğini çok açık bir şekilde gösteriyor.
*Tufan, Tevrat’tan önce de Sümer diliyle yazılı Sümer yazıtlarında ve Asurca yazılmış olan Babil yazıtlarında detaylı bir şekilde anlatılıyor. Ancak, Sümer ve Babil yazıtlarında anlatılan hikayedeki kişi adlarıyla, Tevrat’ta anlatılan kişi adları farklı. Olay tamamen aynı. Bu durum bize, Tufan olayının bilinen tarihten çok daha eski bir tarihte olduğunu, büyüklüğü ve yaptığı yıkım nedeniyle, insanların belleklerindeki yerini sürekli koruduğunu gösteriyor. Öyle anlaşılıyor ki, insanoğlu bu büyük olayı nesilden nesile aktara aktara bugünlere kadar taşımış ve unutulmamasını sağlamıştır.
*Tufan hikayesi bütün kaynaklarda aynı şekilde anlatılıyor. Ancak, gemiyi yapıp, kendisine inanan insanları kurtaran kişinin adı her kaynakta değişiyor. Sümerlerin Tufan hikayesinde Tanrıya yakın insanın adı Ziusudra, Asurlarda Utnapiştim, Tevrat ve Kur’an da ise Nuh olarak geçiyor. Ayrıca Tufan olayının gerçekleşme süresinde de kaynaklara göre farklılıklar var.
blank
1- Sümer yazıtlarında Tufan:
Gılgamış destanının sonunda yer alan Tufan hikayesinde de bu durum açıkça belirtilmiştir.
“Bu kıyamet 6 gün, 6 gece sürdükten sonra 7. gün gemi Nisir dağına oturuyor. 7 gün bekledikten sonra Utnapiştim bir güvercin salıyor dışarıya. O konacak yer bulamadığı için geri dönüyor. Daha sonra bir kırlangıç gönderiyor, fakat o da geri geliyor. Son olarak uçurduğu kuzgun geri dönmeyince dışarı çıkıyorlar. Utnapiştim dağın tepesine kurbanlarla içkiler sunuyor. Altlarında çeşitli ağaçların odunları yanan ocaklara 7 kazan konularak kurban etleri pişiriliyor. Onların tatlı kokusunu duyan Tanrılar üşüşüyorlar.”
blank
2- Asur yazılı metinlerinde Tufan:
“Bu hikaye Sami bir dil olan Akadca ile yazılmıştı. Halbuki içinde geçen adlar başka bir dile aitti. Buna göre bu hikaye o dili konuşan Sümerliler tarafından yaratılmış olmalıydı. Hakikaten daha sonra Philadelphia Üniversitesi müzesinde bulunan yarısı kırık bir tablet bunu kanıtladı. Bu tablette Tufan hikayesi Sümerce ve şiir tarzında yazılıydı. Ne yazık ki metnin en az yarısı yoktu. Fakat bulunan kısımlar konu hakkında oldukça aydınlatıcıdır. Bunda da Tanrılar insanlara kızarak bir Tufan yapmaya karar veriyorlar. Ziusudra isimli birine bir Tanrı tarafından durum bir duvar arkasından bildiriliyor. Bu satırlar şöyle:
“Alçak gönüllü, saygılı olan
Her gün Tanrısal görevlerine dikkat eden
Ziusudra’ya Tanrı Enki,
‘Duvardan bir söz söyleyeceğim, sözümü tut!
Kulak ver söyleyeceklerime!
Bizden bir Tufan kült merkezlerini kaplayacak,
İnsanlığın tohumu yok olacak,
Tanrılar meclisinin sözü karardır,
An ve Enlil’in emirleriyle
Krallık, hükümdarlık son bulacaktır.’”
Bundan sonra tabletin kırık kısmı geliyor. Burada geminin nasıl yapılacağı bildirilmiş olmalı. Metnin yine okunan kısmında Tufanın bütün şiddetiyle memleketi kapladığı; 7 gün, 7 gece sürdüğü,bittiğinde Ziusudra’nın Tanrılara kurbanlar yaptığı yazılı.
“Sonunda: Ziusudra kral,
Tanrı An ve Enlil önüne attı kendini.
Onu sevdiler, bir Tanrı gibi yaşam verdiler, ona,
Bitkilerin adını, insanlığın tohumunu, koruyan,
Ziusudra’yı güneşin doğduğu yere,
Dilmun ülkesine yerleştirdiler.”
Son üç semavi dinin kitaplarından, Tevrat ve Kur’an’da Tufanla ilgili ayetler bulunmaktadır.
3- Nuh Tufanının Tevrat’taki anlatılışı şöyle:
“Tevrat’ta (Tekvin bap 6-9) bu konu çok uzun. Onda insanlar fena ve bozulmuş olduklarından Rab onları yok etmeye karar veriyor Nuh, Allah’ı tanıyan, onunla birlikte giden biri. Rab ona insanları yok etmek için bir Tufan yapacağını, kendisine bir gemi yapmasını söylüyor ve geminin nasıl yapılacağını, içine neler alacağını bildiriyor. Nuh söyleneni yerine getiriyor. Tufan başlıyor ve 40 gün sürüyor Yer yüzünde her şey yok oluyor. Sular ancak 150 günde azalıyor. Gemi 7. ayda ve ayın 17.gününde Ararat dağına oturuyor. Tekrar 40 gün bekliyor Nuh. Sonra suların tamamen çekilip çekilmediğini anlamak için önce bir kuzgun salıyor dışarı. O geri gelince bekliyor, bir güvercin uçuruyor. Üçüncü defa gönderdiği güvercin dönmeyince karaya çıkıyorlar. Kurbanlar kesiyor Nuh. Rab hoş kokular duyunca tekrar Tufan yapmamaya karar veriyor. Nuh ile konuşarak bir daha yeryüzünde Tufan yapmayacağına ahdediyor.”
A- Birleşen noktalar:
Tanrıların insanlara kızması ve Tufana karar vermesi, gemi yapılması önerisi, geminin yapılması, canlıların içine alınması, Tufanın olması, gemidekilerin kurtulması, kurbanlar, bunların kokusuna Tanrı veya Tanrıların gelişi.
B- Ayrılan noktalar:
Babil efsanesinde Tanrılar insanların çoğalması dolaysıyla gürültülerinin artarak Tanrıları rahatsız ettikleri için Tufan yapmaya karar veriyorlar. Sümer ve Tevrat’ta ise insanların fena olması yüzünden.
*Sümer ve Babil metninde bu kararı gizlice bildiren Bilgelik Tanrısı Enki. Tevrat’ta ise Allah’ın kendisi.
*Tufan Sümer’de 7 gün, Babil’de 6 gün 6 gece; 7. gün bitiyor.
Tevrat’ta 40 gün, gemiden çıkmaları için de aylarca bekliyorlar.
*Babil’de Tufanı başlatan Tanrı Enlil kurtarıldıkları için çok kızıyor, fakat bilgelik tanrısı onu yatıştırıyor ve kurtulana ölümsüz bir yaşam verilerek Tanrıların bahçesine gönderiliyor.”
*Sümerce, Asurca ve Tevrat’ta anlatılan Tufan olayı, kişi adları dışında temelde birbirinin aynıdır. Gemiyi yapan kişi Sümerce metinlerde Utnapiştum, Asurca yazılı metinlerde Ziusudra, Tevrat’ta ise Nuh adıyla anılıyor.
*Görüleceği üzere, bu küçük farklılıklara rağmen, olayın aynı olay olduğu kolayca anlaşılabiliyor.
Kaynak: Kemal Sezen – Facebook